Ara seçimi de ardımızda bıraktık…
15 Mart MÖ 44'te Roma İmparatoru Julius Sezar, Marcus Junius Brutus liderliğindeki kızgın bir grup senatör tarafından sırtından hançerlenmiştir. Brutus Sezar'ın en yakın arkadaşıydı. Sezar'ın önce saldırganlara karşı koymaya çalıştığı, fakat Brutus'u görünce, bu sözleri "SENDE Mİ BRUTUS?" (Et tu, Brutus?) söylediği ve karşı koymayı bıraktığı rivayet edilir...
Dün bu anekdotu paylaşmıştım…
Seçim sonuçlarına bakınca da tarihin tekerrür içinde olduğunu görebiliyoruz…
Ortalık Brutus dolu!
Hançerler havada uçuyor!
Kan gövdeyi götürüyor!

Ulusal Birlik Partisi’nde nedense ara seçim sonucu SÖZDE büyük bir “ŞAŞKINLIK” ile karşılandı…
Herkes içten içe bu sonucu bekliyordu ama sandıklar açılınca “Allah Allah bu nasıl oldu!” diye dehşete düşmüş GİBİ YAPTI…
“Gibi yaptı” diyorum çünkü hepiniz de bal gibi biliyordunuz sandıktan bu sonucun çıkacağını…
Parti içi hesaplaşmalar, kurultay hesapları, bakanlık koltuklarındaki gelecek kaygıları ve bir sonraki seçim yatırımlarını düşününce bu “İHANET” çok da sürpriz olmadı…

Peki, bundan sonra ne mi olur?
Olsa olsa tepeden tırnağa büyük bir “KIYIM” olur…

Ali Başman Gündem Kıbrıs’ta katıldığı programda “Eğer kazanamazsam 26’sında gider işimin başına otururum” demişti…
Öyle de yaptı…
Kendisi zaten başarılı bir iş insanı ve bundan sonra da yoluna devam edecektir…
Bu ülkede “SİYASETİ KENDİSİNE MESLEK EDİNMİŞ SİYASETÇİLER” olduğu sürece Ali Başman gibi ülkesi için bir şeyler yapma gailesi olan kişiler daha çok üzülecek… 
Ve siyasete giremeyecek…


Toplam seçmen sayısının 210 bin 121 kişi olduğu KKTC’de sadece 60bin 165 kişi sandığa gitti… 
Yani katılım oranı yüzde 29,92’de kaldı…
Havanın sıcak olması, bir kişi için sandığa gidilir mi zihniyeti, seçimin bayram tatili ile çakışması, ekonomik sorunlar ve benzeri bahaneler bu katılım oranına kulp bulmaya yeterli değil…
İskandinav ülkesi de olmadığımıza göre yüzde 29,92 katılım oranını açıklamak için başka argümanlara ihtiyacınız var…
İktidarından muhalefetine herkesin takkesini önüne koyup bu katılım oranı hakkında düşünmesi gerekir…

Bu tabloya bakıldığında ortada kazanan yoktur… 
Tam tersine büyük bir tepkinin yanı sıra toplumda ciddi bir VURDUMDUYMAZLIK olduğu aşikârdır…
Gerek yaptığımız programlarda gerekse de kulislerde sandığa katılımın düşük olacağını defalarca söylemiştik…
Ancak “En düşük katılımlı gerçekleşen seçim” olarak KKTC tarihine geçen bu seçim üzerine uzun uzun konuşmalar ve özeleştiriler yapmanın zamanı geldi…
Kahvelerden dost meclislerine, ev oturmalarından iş ortamlarına kadar her alanda siyaset konuşan ve bu kadar politize olmuş Kıbrıs Türk halkı sandığa gitmiyorsa, ortada sandığınızdan daha büyük bir sıkıntı var demektir…
Umuyorum ki meclisimiz ve onların vekilleri TATİLDE uzun uzun bu konuyu düşünürler ve üzerine çalışırlar…
Yoksa bundan sonraki seçimlerde kendiniz çalıp kendiniz oynayacaksınız ve halkın onayını hiçbir zaman alamayacaksınız…

Şimdiden herkesin bayramını kutluyorum…