Aytuğ Türkkan'ın köşe yazısı...

İsias Otel davasında ikinci gün de geride kaldı..

Mahkemenin ilk gününde İsias denen yapıya hayat verdiği için özür dahi dilemeyen, yalana sarılan ve paçasını kurtarmaya çalışanların yaşattığı sinir harbi dün yerini duygu seline bıraktı… Çünkü aileler acılarını paylaştı ve mahkemede göz yaşları sel oldu..

Sadece Şampiyon Meleklerimizin ailesi değil, kumdan kale gibi yıkılan İsias Otel’de hayatını kaybeden 72 kişinin aile fertleri de yaşadıkları dehşet dolu dakikaları, günleri aktardı..

İsias enkazındaki hayal kırıklıklarını, çaresizliklerini hıçkıra hıçkıra ağlarken, iç çekerken anlatmaya çalıştılar..

Ailelerin içine düştüğü çaresizliği dinlerken, evlatları için koşarak gittikleri İsias’ın kum yığını içerisinde elleriyle yaptıkları kazı faaliyetlerini anlatırken hepimiz bir kez daha yıkıldık..

Ama sadece biz değiliz yıkılan!.. Mahkeme salonundaki yargıçlar da dinliyor olan biteni… İsias Otel denen kum yığınına hayat veren eli kanlı katillerin soğuk yalanlarını da dinlediler, ailelerin feryadını da…

Uzun bir dava bekliyor bizi.. Uzman raporları da ortaya çıkacak, bilim adamları da konuşacak daha… İsias’ın çevresinde sapasağlam kalmış binaları da görüyor yargıçlar, otel denen kumdan kalenin olduğu yerdeki bomboş araziyi de!

Günün sonunda mahkeme heyetindeki yargıçlar da insandır… Elbette karar alırken delillere, doğru ifadelere, uzman görüşlerine bakacaklardır ama kuşkusuz onların da bir kalbi vardır ve yaşanılanlar ayan beyan ortadadır!

Yargıçların, İsias’a hayat veren insanların, yalana sarılmış ifadelere pabuç bırakmayacaklarına gönülden inananlardanım..

Sadece ülkemizde değil, Türkiye’de de oluşan ciddi bir kamuoyu var… İsias her halükarda emsal bir dava olacak çünkü… İsias için verilecek karar Türkiye yüzyılına damga vuracak. O denli önemlidir.. Çünkü İsias katillerinin hak ettiği cezayı aldığı görüldüğü zaman, bundan sonra insanları öldürmenin bu kadar kolay olamayacağı mesajı da verilecek…  Herkes kendi sorumluluğunun farkına varabilecek, tereyağından kıl çeker gibi kolayca kurtulamayacağını anlayacak!

İşte Şampiyon Meleklerimizin ailelerinin tüm acılarına rağmen dirayetli duruşu ve adalet arayışı ile başlayan süreç bu denli önemlidir. Bu süreç az önce dediğim gibi uzun olacak… Belki yarın ilk raundun son günü olacak ama belirli periyodlarda yeniden Adıyaman’da olacağız… Kalbimiz bu davada atmaya devam edecek…

Başta ailelerimizin inancı, Cumhurbaşkanı, Başbakan, hükümet üyeleri, ana muhalefet, muhalefet, tüm sivil toplum örgütleri ve Kıbrıs Türk halkının verdiği destek ile oluşturulan kamuoyu bu anlamda oldukça önemlidir!

Bir hedef koyduk; katillerin olası kast ile yargılanmasını, en ağır cezayı almasını istiyoruz.. İşte bunun için mahkeme heyeti üzerinde Kıbrıs Türk toplumunun nefesini hissettirmeye devam etmeliyiz. Bunun için de sosyal medya hesaplarımızı en doğru şekilde kullanmamız elzemdir..

Bu çok kolay bir şey gibi görünse de bugün Adıyaman Adliye Sarayı önündeki medya ordusunu yaratan en önemli etkendir..

Türkiye’deki ünlü sanatçıların Adıyaman’da olması, Türkiye medyasının en büyük TV kanalları, haber ajanslarının an be an adliyeden haberler geçmesi bu birlikteliğin başardığı bir durumdur.

Bunun bundan sonraki süreçte de devam etmesi şarttır.  Çünkü bizim devlet ve toplumun tek bir yumruk şeklindeki tavrı, adalet talebi Adıyaman Mahkeme Heyeti’nin de gözleri önündedir…

Kararı verecek olan yargıçlar, sadece Kıbrıs Türkü’nün değil, Türk halkının da kalbinin Adıyaman’da attığını her an hissetmelidir.

O zaman görevimizi yerine getirelim; her gün belirlenen hashtag’ları paylaşarak sürece desteğe devam edelim… İnanalım;  bu davayı kazanacağız, hak edilen en ağır cezanın alınmasını hep birlikte sağlayacağız..