Aytuğ Türkkan'ın köşe yazısı...

1-7 Mayıs Trafik Haftası…  Hali hazırda hemen her gün ölümlü bir trafik kazasının yaşandığı bir dönemde bu hafta oldukça önemli.. Ayrıca hazır Erhan Arıklı Bey de başkanlık yarışını kazanmış ve Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’ndaki koltuğu garantiye alınmışken bu konuda birkaç kelam kesmek istedim..

Zira bazı önerilerim olacak.. Trafik konusunu çok yazıp çizdik.. Hep ne dedik; alt yapı sorunlu, cezalar yetersiz, eğitim kötü, denetimler yeterli değil.. Denetim konusunda son dönemde polisimiz bence oldukça iyi çalışıyor ama yine de diğer bacaklardaki eksiklikler maalesef kötü tablonun ortaya çıkmasına neden oluyor.

Saydığımız unsurlardan sadece birinde atılacak bir adım bizi olumlu bir noktaya taşımaz, taşımıyor!..

Bunu bir paket program gibi çalışmak şart.. Denetimiyle, cezasıyla, eğitimiyle, alt yapı seferberliği ve yasal çalışmalarıyla..

Şu an hükümet cezaları artıracak bir yasal düzenleme çalışmış durumda. Meclis’te de bu çalışma ele alınacak. Özellikle ölümlü kazaların artışında alkollü sürüşün ön planda olduğunu görüyoruz. Hükümet de “alkol alıp yola çıkmasınlar” diyerek astronomik bir ceza belirlemiş, asgari ücretin sanırım 15 katı.. 400 bin TL’lerden bahsediliyor!

Ben açıkça yazayım.. Sadece parasal bir ceza artırımı daha da kaotik bir ortam yaratır. O para cebinde olmayan kişi alkollü bir şekilde direksiyonun başında ise polisin “dur” ihbarına kesinlikle uymayacak, çok daha kötü sonuçlar doğabilecek bir durum ortaya çıkabilecektir!.. Bu ihtimalin ciddiyetle üzerinde durulması gerekir!..

Burada farklı işlerin de yapılması gerekiyor..

Bir kere Kıbrıslıyız, ada insanıyız ve içki içmeyi seviyoruz.. Bu bir tespit, o zaman bu tespitten yola çıkarak çözüm önerileri bulmalıyız..

Tamam bir yandan cezalar yükseltilsin ama öte yandan da insanlara alternatifler sunulsun..

Bugün bu ülkede özellikle geceleri hiçbir şekilde toplu taşımacılık yapılmıyor! Yani alkol alan biri otobüse binip evine yakın bir noktaya gidemiyor! Taksi ücretleri uçak bilet fiyatlarından pahalı olduğu için taksiye yanaşmıyor!.. O zaman ne yapılmalı?

Başımızı kumdan çıkarırsak ve dünyanın bu konuda neler yaptığını incelersek aslında çözüm planımız da hazır olabilir..

Bir kere kesinlikle UBER uygulaması devreye girmeli.. Kişiler kendi özel araçlarını taksicilik maksatlı kullanabilmeli. Elbette kayıtlı bir şekilde ve uygun fiyatlara bunun önü açılmalı.. Bunun yanında içki satışı olan yerlere belli saatlerde taşımacılık servisi yapabilecekleri izinler verilebilmeli.. Bu çok çeşitli şekillerde olabilir.. Mesela elektrikli araçlarla bunun yapılabilmesi sağlanabilir.. Taksici ya da UBER’ciyle anlaşıp ‘shuttel’ servisler konabilir… Kısa mesafeler ve uygun fiyatlar..

Eğer salt para cezasıyla bu iş yapılırsa onlarca meyhane, restoran ve bar kapanır, yeni işsizler ortaya çıkar. İşin bir de bu yönü vardır ve unutulmamalıdır!

Bahsettiğim yöntemlerle ilgili yasal birtakım çalışmalar yapılması gerekiyor. Eğer bu yasal çalışmalar yapılmazsa bu kez taşımacılar ve taksicilerle vatandaşlar işletmeciler karşı karşıya gelir, istenmeyen olaylar yaşanır!

Sorunun çözümü için alternatif yollar vardır, sadece bunları hayata geçirecek iradeye ihtiyaç duyuyoruz..

Daha genelde trafikteki sorunları minimize etmek için yasal değişikliklerin yanı sıra, yol altyapılarının hızlı bir şekilde düzenlenmesi,  polisin uyuşturucu testi yapabileceği ekipmanlara sahip olması, çocuk yaşta trafik eğitiminin verilmesi, ehliyet alırken çok daha kapsamlı bir eğitimden geçilmesi, ülkeye gelen yabancıların trafiğe çıkması konusunda belirli kriterlerin ortaya konması gibi yapılması gereken çok sayıda elzem işler vardır!

Yani özetle Erhan Başkan; kurultay bitti, iş zamanı!