Kıbrıs Genç TV’de Meltem Sonay’ın sorularını yanıtlayan Tufan Erhürman, “Birbirini tutmayan, panik hâlinde, “ne yaparsam seçimi kazanırım” havasında işler yürütülüyor. Beş yılda “Sizi dünyayla buluşturdum” denilemediği için istihdam meselesi toplantı konusu oluyor” diye konuştu.
“Doğrudan doğruya insanların aklıyla dalga geçen bir durum”
Son günlerde söylenenleri ve yapılanları üzücü olarak niteleyen Erhürman, “Sayın Ersin Tatar adaylardan biri; benden farkı, beş yıldır görevde olması. Demokrasi şunu gerektirir: Beş yıldır bir şeyler yaptın, onları anlatırsın; “Bir beş yıl daha verin, bunları da yapayım” dersin. Bir bakıyorsunuz, bütün seçim kampanyası içi doldurulmamış birkaç kelime — «vatan», «millet», «Sakarya» anlamına gelen birkaç söz ile sınırlı” dedi. Onun yanına da Cumhurbaşkanlığı seçiminde birçok taahhüt eklendiğini belirten Erhürman, “Anlatacak bir hikâyeniz yoksa bugüne kadar yaptıklarınızla ilgili; bundan sonrası için de bir vizyonunuz yoksa, başka birtakım şeylerin içinde yüzmeye çalışırsınız; o da kötü kokular çıkarır ortaya. Seçim yasaklarına bir gün kala T izinleri, silah ruhsatları, istihdamlar… Bunu yaparak ne istediğin çok belli. Neden seçim yasaklarına bir gün kala yapıyorsun? Cumhurbaşkanı adayına bir avantaj sağlayacağını mı düşünüyorsun? İnsanlar tepki koyuyor. Doğrudan doğruya insanların aklıyla dalga geçen bir durum. Bu, insanların zekâsını küçümseyen bir yaklaşım” dedi. Bugüne kadar “Cumhurbaşkanı iç konularla ilgilenmez” iddiası varken aniden Sayın Tatar’ın “girişimiyle” hükümetin yaptığı yaklaşımların askıya alındığının savunulduğunu hatırlatan Erhürman, dört senedir yapılmaması gereken bir sürü şeyin yapıldığını ama Cumhurbaşkanının bu dönem içinde nerede olduğunu sordu.
“Panik halinde, ‘ne yaparsam seçimi kazanırım´ havasında işler”
“Birbirini tutmayan, panik hâlinde, “ne yaparsam seçimi kazanırım” havasında işler yürütülüyor. Beş yılda “Sizi dünyayla buluşturdum” denilemediği için istihdam meselesi toplantı konusu oluyor” diyen Erhürman, Kamu Hizmeti Komisyonu’nun da işin içine sokulmasını eleştirdi. “KHK’ya olan inanç ve güveni kökünden sarsan bir durum. Mülakatta “Cumhurbaşkanı ile yardımcı oluruz” deniyor. Anayasa diyor ki: KHK bağımsız ve tarafsızdır. Bağımsızlığın ve tarafsızlığın sağlanması için Cumhurbaşkanlığı makamının, ki onun da bağımsız ve tarafsız olması gerekir, atamalar yapması gerekir. Bu da cumhurbaşkanının çok önemli görevlerinden biridir. Yazılıda “bir şey yapamayız” ama iş mülakata gelince “hallederiz” deniyor” diye konuşan Erhürman, söylenenleri eleştirdi ve “Bunu bile söylerseniz zincir kopmuştur demektir” ifadelerini kullandı. Tufan Erhürman, “Kıbrıs Türk halkı «kendisiyle, kurumlarıyla gurur duyacak» diyoruz; yaptıklarıyla güvenemeyeceğimiz bir kurumsal yapıya dönüştürüyorlar. Bir seçim kazanma kaygısıyla kurumları paspas ediyor, gençlerin umutlarını da paspas ediyorlar. Bütün bu zincir, geçmiş beş yıla ve önümüzdeki beş yıla dair anlatacak bir hikâyenizin olmadığını gösteriyor” diye konuştu.
“Benim sözüm, bu ülkenin yetişmiş insanlarının toplam sözünden çıkıyor”
“Çok bilindik bir ezber, cızırdayan plak yıllardır dönüyor. “Dava” varsa ortada, “hukukçu yapmalı bu işi” gibi bir algı da doğabilir” diyen Erhürman, “Dava” diyerek “beka sorunu” diye konuşulduğunda insanların güldüğüne işaret etti. Tufan Erhürman, “Ersin Bey’in ağzından “incinmişsiniz” gibi bir ifade kolay kolay çıkmaz; bunu ona söyletiyorlar. Ben ona cevap vermem; düşük seviyeli bir şey. Kıbrıs Türk halkının Cumhurbaşkanlığı seçimi bu kadar düşük seviyede gitmez. Anlatacak bir hikâyeniz yoksa bunları yaparsınız. İş bu kadar düşük seviyeye indi ise ben bunlara cevap vermem. Beş yıldır görevde olan sizsiniz. Ben ne yapılması gerektiğini anlatıyorum; o da onun üzerinden bana eleştiri yapıyor. Çok komik bir durumla karşı karşıyayız” diye konuştu. “Bu seçim, çocuklarımızın memleketimize tutunup tutunamayacaklarıyla ilgilidir. Bu seçim var olacak mıyız sorusudur. Dünyayla buluşup buluşmayacağımız meselesidir” diyen Erhürman, yeni dönemde Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesinin masada olacağına dikkat çekti. Tufan Erhürman, “Benim sözüm, bu ülkenin yetişmiş insanlarının toplam sözünden çıkıyor. Küçük kelime oyunlarıyla uğraşacak değilim; derdim halkımdır, memleketimdir” dedi.