Kar-İş Başkanı Topaloğlu, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti taşımacılık sektörünün çatı kuruluşu olan Kıbrıs Türk Kamu Araçları İşletmecileri Derneği (Kar- İş) olarak, dün meydana gelen ve 22 öğrenci ile bir sürücünün yaralanmasıyla sonuçlanan otobüs kazası nedeniyle derin bir üzüntü içerisindeyiz. Öncelikle kazada yaralanan tüm öğrencilerimize, şoförümüze ve ailelerine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, acil şifalar diliyoruz” ifadelerini kullandı.
Topaloğlu, “Bu elim olay, uzun süredir kamuoyunun ve hükümet yetkililerinin dikkatine getirdiğimiz taşımalı öğrenci sistemi ve genel taşımacılık altyapısındaki ciddi eksikliklerin ne yazık ki bir kez daha acı bir şekilde gündeme gelmesine neden olmuştur” dedi.
“Taşımacılık sektörü, herhangi bir mal veya hizmet taşımacılığı faaliyeti değildir”
“Taşımacılık sektörü, herhangi bir mal veya hizmet taşımacılığı faaliyeti değildir” açıklamasını yapan Topaloğlu, açıklamasına şöyle devam etti:
“Bu sektörün ana omurgası insan taşımacılığıdır; çocuklarımızı, işçilerimizi, vatandaşlarımızı her gün güvenle taşıyan bir kamu hizmetidir. Bu nedenle sorumluluğumuz yalnızca firmalarımıza değil, doğrudan topluma karşıdır. Bu bilinçle, biz taşımacılar olarak sorumluluğumuzu hiçbir zaman reddetmedik; aksine, artan yük ve zorlaşan koşullara rağmen görevimizi en iyi şekilde yerine getirmeye çaba gösterdik.
Sektör olarak defalarca dile getirdiğimiz gibi, taşıma güvenliği yalnızca taşımacıların bireysel önlemleriyle sağlanabilecek bir alan değildir. Bu, bütüncül bir hükümet politikası ile mümkün olabilir. Araç denetimleri, sürücü yeterlilikleri, güzergâh ve planlama, yol altyapısı, finansal sürdürülebilirlik gibi unsurlar, birbirinden bağımsız düşünülemez.
Geçmişte taşıma sektörünün araç filosunu gençleştirebilmesi için verilen düşük faizli krediler dahi artık sağlanamamaktadır. Öğrenci taşıyan firmaların, alması gereken ücretlerin çok altında çalışmak zorunda kalması, ödemelerin zamanında yapılmaması, öz sermaye ile ayakta durma mecburiyeti gibi sorunlar taşıma kalitesini doğrudan etkilemekte; sonuç olarak da yük, taşımacının omzuna bir kambur olarak binmektedir.
Dün kazaya karışan aracın tüm evrakları eksiksiz ve yasal yükümlülükleri yerine getirilmişti. Ancak burada bir kez daha altını çizmek isteriz ki; denetim yalnızca belgelerle sınırlı kalmamalıdır. Sektördeki güvenlik anlayışının geniş kapsamlı ve sahaya dayalı bir biçimde ele alınması gerekmektedir. Proaktif denetimler, sürücü psikolojisi ve fiziksel yeterlilikleri, araç içi teknik kontroller, rota ve saat planlamaları gibi birçok unsuru kapsamalıdır.
Kar-İş olarak yalnızca eleştiren değil, aynı zamanda çözüm üreten ve sorumluluk almaya hazır bir paydaş olduğumuzu da bu vesileyle bir kez daha kamuoyuna duyuruyoruz. Taşımacılıkla ilgili her platformda, ilgili bakanlıklar nezdinde yaptığımız çağrılar, sunduğumuz raporlar ve öneriler, yalnızca sektörümüzün çıkarı için değil, halkımızın güvenliği için yapılmaktadır.
Bu yaşanan kaza, bir uyarı olarak görülmelidir. Ancak şunun da altını önemle çizmek isteriz: Henüz geç kalınmış değildir. Taşımacılıkta güvenlik için “tekerleği yeniden icat etmeye” gerek yoktur. Dünya genelinde uygulanan ve sonuç alınan denetim ve güvenlik mekanizmaları bellidir. Bunların ülkemize uygun biçimde uyarlanması ve uygulanması mümkündür.
Hükümetin bu konuda kararlı ve ciddi bir irade ortaya koyması halinde, Kar- İş olarak bizler, taşımacılık sektörünün temsilcileri, elimizi değil gövdemizi taşın altına koymaya hazırız. Can taşımanın sorumluluğunu bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da en yüksek bilinçle üstlenmeye devam edeceğiz.
Bu vesileyle bir kez daha kazada yaralanan çocuklarımıza ve sürücümüze geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, böylesi acı olayların bir daha yaşanmaması adına tüm yetkilileri harekete geçmeye davet ediyoruz.”