Cumhurbaşkanı Tatar’ın açıklaması şöyle: 

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin isminin değiştirilmesi, mevcut anayasal düzen içinde mümkün değildir. Daha önce de ifade ettiğim gibi, bu konu geçmişte yine gündeme geldiğinde Yüksek Mahkeme’nin önceki başkanıyla yaptığım sözlü istişarede, böyle bir değişiklik için hem anayasanın revize edilmesi hem de yeni bir kurucu meclisin oluşturulması gerektiği bilgisi tarafıma iletilmiştir. Bu süreç açıktır ve nasıl çalışması gerektiği bellidir.

Bu gerçeği defalarca dile getirmiş olmama rağmen, KKTC’nin adının oldu bittiyle değiştirileceği yönündeki iddiaları ortaya atmak, hem söylediklerimi çarpıtmak hem de açıklamalarımı maksatlı siyasi tartışmalara malzeme yapmak anlamına gelir.

Benim söylediğim çok nettir. Federasyon tezi artık gündemimizde yoktur. İki devletli çözüm, hem bizim hem de Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin uzun süredir büyük emekle savunduğu resmi politikadır.

Bu nedenle diyorum ki, madem federasyon süreci sona ermiştir ve iki devletli çözüm artık resmi politikamızdır, o zaman KKTC Anayasası dolayısıyla kuzey-güney ayrımı da yeniden değerlendirilmelidir.

TEKNOFEST KKTC'nin açılış töreni yarın saat 13.00'de... TEKNOFEST KKTC'nin açılış töreni yarın saat 13.00'de...

Bu çerçevede “Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” ismi de, ancak bu tartışmalar tamamlandıktan ve geniş bir toplumsal uzlaşı sağlandıktan sonra Halkın onayıyla gündeme gelebilecek bir konudur. Bugün için bu sadece bir düşünceden ibarettir. Fiilen herhangi bir adım atılması şu anda mümkün değildir.

Ayrıca, Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC ziyaretinde bu yönde bir öneri getireceği ve devletin adının değiştirileceği yönündeki iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Ne böyle bir beyanım, ne elimde böyle bir bilgi vardır, ne de Sayın Erdoğan’ın bu yönde bir niyeti olduğuna dair en küçük bir işaret bulunmaktadır.

Vatandaşlarımızdan özellikle rica ediyorum. Tartışma kültürümüzü koruyalım. Gerçeğe ancak açık, yapıcı ve sağduyulu bir fikir alışverişiyle ulaşabiliriz.

Rum yönetiminin baskıları, haksız ambargo ve izolasyon altında yıllardır büyük bir özveriyle ayakta duran Halkımız için ne doğruysa onu yapmak ve bu uğurda mücadele etmek bizim temel sorumluluğumuzdur.”