Meclis Genel Kurulu, 284 milyon 500 bin TL’lik Kıbrıs Türk Süt Endüstrisi Kurumu (SÜTEK) bütçesini de onayladı. Genel kurul, 980 milyon TL’lik Genel Tarım Sigortası Fonu ve 2 milyar 910 milyon TL’lik Toprak Ürünleri Kurumu (TÜK) bütçelerini de oyçokluğuyla kabul etti.
Genel kurulda yarın 64 milyar 590 milyon 394 bin TL’lik Maliye Bakanlığı, 9 milyon 461 bin TL’lik Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK), 980 milyon TL’lik Faiz Farkı Fonu ve Gelirler bütçeleri görüşülerek, tasarının madde madde görüşülmesi tamamlanacak ve bütünü oylanacak.
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş, bütçe görüşmesinde söz alarak, göreve geldiklerinden beri tarımda büyümeyi hedeflediklerini, destekleri ele aldıklarını, düzenlemeler yaptıklarını belirterek, yaptıkları çalışmalara değindi.
Çavuş, ormanlara büyük önem verdiklerini, ancak ülkede az yağıştan kaynaklı yeni dikilen ağaçların da yaşlı ağaçların da kuruduğunu, kuraklığa dayanaklı ağaçlar diktiklerini ancak susuzluk, çam kese böceği gibi etkenlerin bunları kuruttuğunu anlattı.
AB standartlarına uygun ilaçlama yaptıklarını, fidanların, yangın bölgelerine dikildiğini, ormanların hassas bir konu olduğunu ifade eden Çavuş, ormanlara gereken bakımları yatırımları yaptıklarını, ormanlarda gereken alanları açtıklarını belirtti.
Kendisine yönelik eleştirilerin “ne kadar doğru işler yaptığını” gösterdiğini ifade eden Çavuş, narenciyeye değindi, bu alana yönelik desteklere işaret etti, daha iyisini yapacaklarını söyledi.
Çavuş, borçla aldıkları Cypfruvex’i artıya geçirdiklerini, hastalıklara karşı gereken mücadeleyi verdiklerini, tüm adanın narenciye ağaçlarını koruduklarını belirterek, Tarımsal Araştırma Dairesinin bu alanlara yönelik raporlarını çıkardığını kaydetti.
Üreticilerin ödendiğini, soğuk hava deposunun da bitme noktasında olduğunu, narenciye birlikleriyle her zaman görüştüğünü ifade eden Çavuş, Cypfruvex’in çalışmaya devam edeceğini söyledi.
Çavuş, terleme sistemi kurduklarını, damla sulamadan da daha tasarruflu bir sulama yapmayı hedeflediklerini anlattı, dere, baraj temizliklerine yönelik çalışmalara değindi, barajların temizlenememesinin sebebinin, üzerinin kuru altının balçık olması olduğunu söyledi.
Dere üzerlerine evler yapıldığını, parseller açıldığını meclis kürsüsünden fotoğrafla gösteren Çavuş, bu hataların düzeltileceğine inanç belirtti. Çavuş, kentlerde belediyeler ile işbirliğinde çalışarak doğal afetin zarar vermeyeceği bir şekle getirmeye çalışacaklarını anlatarak, su baskınlarını yaratan bazı olaylara işaret etti, suyu denize değil göletlere verdiklerini kaydetti.
Doğal afetin, suyun siyaset bilmediğini belirten Çavuş, üzerlerine düşen görevi yerine getirdiklerini belirtti.
Çavuş, son günlerde yaşanan hayvan hastalıklarına da işaret ederek, bazı kişilere, yöneticilere yönelik eleştirilere işaret etti, yöneticilerine destek belirtti. Hiçbir müdürünün evine bakanlığa ait bir araçla gitmediğini belirten Çavuş, herkesin ağzından çıkanı üç kere duymasını istedi.
Hayvan hastalıklarına yönelik limanlarda yapılan ilaçlamaları ve hastalığın taşınma şekline değinen Çavuş, hastalığın güneyden gelme olasılığına değindi, bakanlık olarak hastalık ortaya çıkar çıkmaz gereken önlemleri aldıklarını belirterek, aşıya ulaşmalarında destek veren Türkiye Cumhuriyeti’ne teşekkür etti.
Avrupa’da çoğu ülkenin bugün bu şap hastalığıyla uğraştığını, hızlı yayılma olduğunu, ancak aşının hızlı bir şekilde ülkeye ulaştırıldığını, 250 bin aşının ülkeye geldiğini, aşılamaların başladığını anlatan Çavuş, ilgili tüm birliklere desteklerinden ötürü teşekkür etti.
Çavuş, milletvekillerinin sorularını da yanıtladı, duyumlar üzerinden değil, gerçekler üzerinden çalıştıklarını, üretime, tarıma, hayvancılığa büyük önem verdiklerini, kaygı duymadan milletvekillerinin kendilerini denetlemeye devam etmesini istedi.
-Kürşat
CTP İskele Milletvekili Fide Kürşat, Tarım Bakanlığı bütçesinde yaptığı konuşmada, tarım alanını çok önemsediğini belirterek, bu alanda birçok sorun bulunduğunu söyledi.
KKTC’de tarımsal üretimin uzun bir süredir “SOS verdiğini” savunan Kürşat, buna karşılık Tarım Bakanlığı’nın sessizliğini koruduğunu öne sürdü. Kürşat, tarımsal üretimin sürdürülebilirliğine dair bir plan olmadığını da iddia ederek, Tarım Bakanlığı’nın bütçesinin azlığı konusunda eleştiride bulundu.
Tarım Bakanı Hüseyin Çavuş’un göreve gelmesinden bu yana tarımın yerinde saydığını savunan Kürşat, farklı alanlarda üretim yapan üreticilerin yaşadığı sorunlara dair bilgi verdi.
Kürşat, üreticilerin yaşadığı bu sorunların devam etmesi durumunda ülkede üretimin kalmayacağını ancak yönetimdekilerin tüm bu yaşanan sorunlar karşısında gayrı ciddi bir yaklaşım sergilediğini iddia etti.
Konuşmasında, enerji, su, akaryakıt, gübre, tohum, işçilik gibi girdi maliyetlerinde çok ciddi artışlar olduğunu işaret eden Kürşat, bu artışlar karşısında Tarım Bakanlığı’nın maliyetleri düşürtme anlamındaki projelerinin neler olduğunu sordu.
Fide Kürşat, hükümetin programında tarımın geniş yer tuttuğunu hatırlatarak, hükümet programında belirtilenlerden hangilerinin yapıldığını da öğrenmek istediğini belirtti.
Ülkede nüfusun bilinmediğini de aktaran Kürşat, nüfusu bilinmeyen bir ülkede tarımsal planlama yapmaya gidilemeyeceğini de kaydetti.
Kürşat, aşı tedariği konusunda Tarım Bakanı’ndan detaylı bir şekilde bilgi almak istediğini ifade ederek, aşıların ölü mü yoksa canlı aşı mı olduğunu sordu. Sürecin çok ciddi olduğunu aktaran Kürşat, tüm girdi maliyetlerinin üreticiler için yıllardır serbest piyasada şekillendiğini söyledi, süt fiyatlarının ise devlet tarafından belirlendiğini ancak son yıllarda artan girdi maliyetleri nedeniyle üreticinin sorun yaşadığını belirtti.
Kürşat, teşviklerin de aralık sonuna gelinmesine rağmen açıklanmadığını belirterek, buna bağlı olarak da teşviklerin açıklanmasını beklemeden üreticinin ekeceğini ektiğini söyledi.
Devletin rezerv arazilerin kiralanması konusunda da konuşan Kürşat, ilgili arazilerin kiralanması konusunda “partizanlık olduğu” iddiasında bulundu. Kürşat, Tarım Bakanlığı’nın arazilerin kiralanması konusunda yöntemini değiştirmesi gerektiğini de savundu.
Hayvancıların arpa tedariki konusunda da sorun yaşadıklarını, birçok hayvan üreticisinin almasını planladığı arpa miktarından daha azını aldığını savunan Kürşat, gelen arpa dağıtımında da “partizanlık” olduğunu iddia etti.
Kürşat, hükümetin iklim krizi konusunda da çalışması olup olmadığını sorduklarını ancak bir cevap alamadıklarını söyleyerek, yağan yağmurların bir türlü toplanamadığını ve yağmur sularının denize aktığını ve yazları da kuraklık yaşandığını ifade etti.
Ülkenin iklim yapısına uygun bir planlanma yapılması gerektiğini kaydeden Kürşat, bazı üretimlerin aşırı olduğunu ancak bazı ürünlerde de arz açığı yaşandığını kaydetti.
Kürşat, süt konusunda planlama gerektiğini ifade ederek, sektörün sağlıklı çalışması amacıyla ilgili tüm taraflarla sürekli istişare içerisinde olunmasının önemini anlattı.
Kürşat, tarım ve hayvancılık alanındaki sıkıntılara işaret ederek bakanlığın, ilgili tarafların taleplerini, şikayetlerini almadığını savundu, domuz üretimi ile ilgili son durumun ne olduğunu sordu, balıkçılık alanına desteklerde sıkıntılar olduğunu anlattı.
Tarımsal üretimin sürdürülebilir olmasının önemine işaret eden Kürşat, teşvikler ve destekler konusunun da ciddi şekilde ele alınması, yerli üretimin desteklenmesini istedi.
Kürşat, ağaç kesimlerine de değinerek, orman yangınlarına karşı uyarılarda bulundu, personel, araç, ek çalımla kaynakları konusunda açıklama istedi.
Kaçakçılık, toprak yasası, yem yasası, iklimle ilgili yasalar, su yasası, hal yasası gibi konulara da değinen Kürşat, yasalar uygulanmadıktan sonra yapılmasının da anlam taşımadığını kaydetti.
Tarımın ülke için büyük önem taşıdığını ancak bu bütçenin tarımı geliştirmek için yeterli olmadığını belirten Kürşat, üretim olmazsa hiçbir şeyin olmayacağını vurguladı.
-Candan
CTP Güzelyurt Milletvekili Armağan Candan da, tarım alanının ülkenin en önemli gelir kaynaklarından birinin olduğunu, ülke ekonomisine gelir ve istihdam alanında en çok katkısı olan sektör olduğunu söyledi.
Candan, narenciye sektörüne yönelik sıkıntıların arttığına işaret eetti ve artık bu alana yapılan yatırımların değmediğinin söylendiğini anlattı, birçok insanın bahçeleri kuruttuğunu, söktüğünü işaret etti.
Narenciye birliklerinin şikayetlerini de anlatan Candan, üreticilerin ülke için önemine vurgu yaptı, üretimin desteklenmesinin ülke için çok büyük önem taşıdığını söyledi.
Narenciye sektörünün eyleme gideceğini, Tarım Bakanının bu konuda bir girişimi olup olmadığını soran Candan, hellim konusu ve liderlerin aldığı karara değindi, bu konudaki mutabakatın bozulmadan hellimin, güneye ve oradan Avrupa coğrafyasına gitmesinin sağlanmasını temenni etti.
Ülkeye de katma değer katacağına inanç belirten Candan, yerli üretimin de önünün açılması, sürdürülebilirliğin sağlanmasını temenni etti.
Türkiye Cumhuriyeti kaynaklı hibe programlarına da işaret eden Candan, üreticilere başvuru tarihlerini hatırlattı, zeytine yönelik desteklerde de geç kalındığını söyledi. Zeytin, zeytinyağının önemine işaret eden Candan, ülkede yaşanan yoğun yağışlardan kaynaklı zararlara da dikkat çekti, ülkede artık yağışlardan dolayı zararların değil, başka güzel şeylerin konuşulmasını temenni etti.
Gıda güvenliğinin önemli olduğunu, vatandaşlara da bu konuda güven verilmesinin, ekonominin güneye kaymaması anlamında önem taşıdığını, çünkü geçişlerin çoğu sebebinin de bu olduğunu anlatan Candan, tarım alanına önem verilmesi gerektiğini anlattı ve önerilerini dikkate getirdi.
-Rogers
Bağımsız milletvekili Jale Refik Roger de, bakanlığın halk sağlığının korunması, gıda güvenliği, çevre, üretim gibi ülke geleceğini yakından ilgilendiren bir bakanlık olduğuna işaret ederek, geçen hafta ülkede yaşanan yağışlar sonrası oluşan tabloyu hatırlattı, ülkede bu alanda ilgili olan tüm kurumlara büyük görevler düştüğüne işaret etti.
Rogers, ülkede suyun kontrol edilmesi, taşkın planları gibi alanlarda çalışmalar yapıldığını, bunlara önem verilmesi gerektiğini, göletlerin barajların düzenlenmesi, planlanması gerektiğini, planlama ile yapılaşmaya önem verilmesini istedi.
Ormanların da önemine değinen Rogers, yangınların önlenmesi, ağaçlandırma gibi alanlara önem verilmesi, yerel ağaç türleri ile ağaçlandırma yapılması gerektiğini kaydetti. Hastalıklarla ilgili ne gibi önlemler alındığını da soran Rogers, tarım alanına gereken önemin verilmesini istedi.
-Baybars
Bağımsız milletvekili Ayşegül Baybars da, toprak verimliliğinin azaldığını, su krizinin arttığını, çevre risklerinin arttığını ifade ederek, iklim değişikliğine karşı önlemler alınmasının önemine değindi.
Baybars, özellikle toprağın, suyun, üretimin korunmasının önemine işaret ederek, tarım arazilerinin planlanması gerektiğini anlattı. Baybars, sel felaketleri, deprem risklerine dikkat çekerek, bunların; tarımsal arazilerin korunmasında politika ortaya konması gerektiğini gösterdiğini anlattı.
Baybars, verimli toprakların korunması konusunda adımların ne olduğunu ve tarımsal toprakların korunamamasının, gıdanın da korunamaması anlamı taşıdığını belirterek, bunun sağlanmaması halinde daha pahalı gıda tüketileceği uyarısında bulundu.
Baybars, kamusal kaynakların korunması, suyun korunması, suyun tutulması, su kaynakları oluşturulması gibi konulara önem verilmesi durumunda bu gibi taşkın sorunları risklerinin azalacağına inanç belirterek, gerekli adımların atılması gereken 2026 yılında hedeflerin boş olduğunu kaydetti.
Su taşkınlarının ekonomiyi de etkilediğini anlatan Baybars, yeni dönemde buna önem verilmesi gerektiğini, ayrıca orman konusunda da gereken adımların atılmasının önem taşıdığını söyledi.
Baybars, ormanların, doğanın korunmasının da doğa severler, spor severler için önem taşıdığını, bu yüzden herkesin kullanabileceği alanlar yaratılması gerektiğini, orman dairesine de bu konuda geniş yetkiler verildiğini işaret etti.





