Çin ve ABD’nin elindeki en gelişmiş savaş ve bombardıman uçakları ile uçak gemileri karşılaştırılıyor. ABD üç alanda da üstünlüğünü sürdürüyor ancak Çin, Amerikan teknolojisini bertaraf edecek teknolojiler üretiyor. İki ülke arasında savaş teknolojileri yarışı krizi yaşanıyor.
İki küresel güç arasındaki güç dengesi yalnızca diplomasiyle değil, teknolojiyle de şekilleniyor. ABD ve Çin’in uçak gemilerinden görünmez savaş uçaklarına kadar uzanan rekabeti, Soğuk Savaş dönemini geçen yeni bir silahlanma dönemini başlattı. Uzmanlara göre ABD üç ana platformda halen üstünlüğünü koruyor; ancak Çin’in kuantum tabanlı sistemler ve altıncı nesil uçak projeleri, Washington’un teknolojik liderliğini zorlamaya başladı. İşte üç büyük platformun karşılaştırılması sonucunda ortaya çıkan şablon:
DENİZDE ABD ÜSTÜNLÜĞÜ
Çin’in yeni Type-003 sınıfı Fujian uçak gemisinin hizmete girmesi, Pekin’i elektromanyetik kalkış teknolojisinde (EMALS) ABD ile aynı lige taşıdı. 85 bin ton deplasmana sahip Fujian, üç EMALS fırlatma sistemiyle modern hava operasyonlarına hazırlanıyor. Buna karşın ABD’nin 100 bin tonluk nükleer dev gemisi USS Gerald R. Ford, 600 megavatlık enerji üretimi, dört EMALS fırlatma rampası ve 90 uçaklık hava filosuyla küresel erişim kabiliyetinde halen önde. Analistlere göre, Fujian ve diğer iki uçak gemisi Çin’in bölgesel güç projeksiyonunu hızla artırsa da Ford sınıfı gemiler “nükleer dayanıklılığı, radar entegrasyonu ve hava operasyon temposu” bakımından rakipsiz durumda. Ford, günde 160 sorti kapasitesine sahipken Fujian’ın ilk testleri halen tamamlanabilmiş değil.
GÖRÜNMEZİ GÖRÜNÜR YAPTILAR
Çinli bilim insanlarının “dünyanın ilk kuantum foton dedektörü”nü geliştirmesi, Amerikan görünmezlik teknolojisini hedef alıyor. Bu dedektörle ışık tek foton düzeyinde yakalanabiliyor ve beşinci nesil savaş uçakları görünmezlik özelliğini tümüyle kaybediyor. Küresel savunma medyasına göre yeni sistem, ABD’nin trilyon dolarlık F-35 ve B-2 programlarını “optik açıdan işlevsiz” hale getirme potansiyeline sahip.
HAVADA DEV DÜELLO
F-22 Raptor, itki yönlendirme sistemiyle “havada fizik kurallarını bükebilen” tek savaş uçağı olmayı sürdürüyor. ABD Hava Kuvvetleri verilerine göre Raptor’un radar iz düşümü ise bir çelik bilye kadar küçük. Çin’in J-20 savaş uçağı modeli ise uzun menzilli görevler için tasarlansa da hava çatışmalarındaki manevra eksiklikleri ve kompakt yüzeyleri nedeniyle “görünürlük açığı” taşıyor. Savunma uzmanlarına göre olası bir hava savaşında F-22 ve F-35’in ortak kabiliyetleri Çin’in etkisini kısa sürede kırabilecek güce sahip.
ÇİN’İN İKİ GİZLİ UÇAĞI YOLDA
Pentagon’un elde ettiği yeni uydu görüntüleri ise Çin’in J-36 ve J-XDS adlı iki altıncı nesil savaş uçağı prototipini Sincan’daki Lop Nur üssüne taşıdığını doğruladı. J-36 üç motorlu delta kanat tasarımıyla çok rollü görevlerde kullanılabilirken, J-XDS’in hava üstünlüğü için optimize edildiği belirtiliyor. Bu programların ABD’nin NGAD (Yeni Jenerasyon Hava Üstünlüğü) projesini hızlandırmaya zorladığı vurgulanıyor.
STRATEJİK HIZ KRİZİ
CIA’ye yakınlığı dolayısıyla kamuoyunda ‘Gölge CIA’ olarak adlandırılan RAND ve FDD uzmanlarına göre, Çin’in yeni nesil silah sistemlerindeki hız “Soğuk Savaş sonrası en yoğun veri yükü”nü oluşturuyor. Sadece 2025’te tanıtılan sistemler arasında onlarca yeni İHA, hipersonik füze, nükleer denizaltı ve 6. nesil uçaklar bulunuyor. ABD’li analistler, Washington’un bu gelişmeleri artık “olağan rekabet” değil, “stratejik teknoloji yarış krizi” olarak değerlendirmesi gerektiğinde hemfikir. Küresel savunma analizlerine göre iki ülke de yakın bir hızla askeri teknolojiyi geliştirmeye devam ediyorlar.


