KKTC

Serdar Denktaş: Ne Rum’a yama, ne de Türkiye’ye vilayet olmam!

TAM Parti Kurucusu Serdar Denktaş, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Kıbrıs sorununun ön plana çıkarılmasını eleştirerek, vatandaşın kararının temsiliyet ve teslimiyet arasındaki tercih üzerinden verilmesi gerektiğini vurguladı. "Ne Rum’a yama, ne de Türkiye’ye vilayet olmam" diyen Denktaş, bu devlete gerçekten inananlardan olduğunu ifade etti.

TAM Parti Kurucusu Serdar Denktaş, Genç TV’de “Genç’te Sabah” programının canlı yayın konuğu olarak Meltem Sonay’ın sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanlığı seçim süreciyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunan Denktaş, bu seçim sürecinin geldiği noktada seçmene “Temsiliyet mi, teslimiyet mi?” diye sordu.

"BU SEÇİMLER 'TEMSİLİYET Mİ, TESLİMİYET Mİ?' SORUSUNA YANIT OLACAK"

Denktaş, “Bu seçimler ‘temsiliyet mi, teslimiyet mi?’ sorusunun yanıt bulacağı bir seçim olacak. İki devlet bugünkü yöntemle dünyaya kabul ettirilemeyecek. Federasyon, Rum’un yaklaşımı nedeniyle olmayacak. Vatandaşımız bu iki görüşten adayları ayırsın ve öyle düşünsün; biri temsiliyeti, diğeri teslimiyeti ifade ediyor mu diye baksın ve ona göre karar versin. Ben temsil edilmek isterim, teslim edilmek değil. Vatandaşın da vermesi gereken karar bu” diye konuştu.

"TÜRKİYE İLE İNSANIMIZIN ARASINI AÇAN POLİTİKALAR, BU ÜLKERE YAPILAN EN BÜYÜK ZARARDIR"

Seçim sürecinde yürütülen algının halkın gündeminde Kıbrıs sorunu ilk sıradaymış gibi bir noktaya getirilmesini eleştiren Denktaş, “İçe yönelik Kıbrıs sorununun kullanılması yapılabilecek en büyük hatadır, en büyük yanlıştır. Her kurumumuzu ya batırıyorlar ya da Türkiye’deki bir şirkete teslim ediyorlar. Ülkenin, geçim sıkıntısından tutun, kurumların zafiyeti, sahte diplomalar gibi dünya kadar gündemi var ama siz seçim var diye, ülke insanının gündeminde son sırada olan Kıbrıs sorununu aldınız en üst sıraya taşıdınız. Sanki seçimden hemen sonra Kıbrıs sorunu çözümlenecek. Böyle bir şey olmayacak. Gelin, başta geçim sıkıntısı olmak üzere, ülkedeki esas gündemleri konuşalım. Kendi insanımızı saymadan, sadece Ankara’dan gelen taleplerle hareket edilmesi, Türkiye ile insanımızın arasını açıyor. Bu durum, ülkeye yapılan en büyük zarar hatta çirkinliktir” dedi.

Bu yanlıştan derhal vazgeçilmesi gerektiğini belirten Denktaş, Anadolu’ya yürekten bağlı olduğunu, Ankara’nın seçilmiş iradesiyle istişare ve iyi ilişkilerle yol yürünmesi gerektiğini vurgulayarak, “Kendi siyasi duruşumuzla, yaklaşımımızla, anlayışımızla tartışmak yerine, burada dolaşmakta olan Sayın Süleyman Soylu ve ekibinin, burada dolaşmakta olan Sayın Erbaş ve ekibinin, yakın ilişkilerde oldukları şirketlerin çalışanlarına yönelik baskılarını gördükçe bizi Ankara ile tartışır hâle getiriyorlar. Bunu yapmayın. Bu iyi bir şey değil, biz Anadolu’ya yürekten bağlıyız. Biz Ankara’nın seçilmiş iradesiyle her zaman iyi ilişkiler içinde bir yol yürümek isteyenlerdeniz. Ama böyle yaptıkça, bu devletin iradesine bu şekilde müdahale ettikçe bizleri, benim gibi Anadolu’ya yürekten bağlı insanlarımızı Ankara ile tartışır pozisyona düşürüyorlar. Bu yöntemle ortaya çıkacak sonuç, iyi bir sonuç olmayacak. Bu şekilde egemenliğin ve iradenin bizde olmadığına inandırılıyor halkımız ve bu şekilde devlet tanıtamazsınız” diye konuştu.

"NE RUM'A YAMA, NE DE TÜRKİYE'YE VİLAYET OLAMAM"

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin cemaat seviyesinden, devlet kurmuş bir halk seviyesine getirildiğini hatırlatan Denktaş, “Ben Serdar Denktaş olarak ne Rum’a yama, ne de Türkiye’ye vilayet olmayı kabul etmem. Çünkü biz cemaat seviyesinden devlet kurmuş bir halk seviyesine ulaştık. Bu devlete gerçekten inananlardanım. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ismiyle, cismiyle her şeyiyle ileriye doğru taşımamız gerektiğine inananlardanım. Duruşum da nefesim yettiğince her zaman bu şekilde olacak. Bundan kimse beni vazgeçiremez” diyerek biat etmek, bağımlı olmak ve bağlı olmak arasındaki farkları iyi bildiğini vurguladı.

"İŞ VATANDATADIR, İRADE VATANDAŞTADIR"

Kendilerine dayatılan ne olursa olsun, iradenin vatandaşta olduğunu vurgulayan Denktaş, “Vatandaşa çağrımdır; her türlü taleplerine evet deyin, o kabine girdiğinizde Allah ile canınız vardır orada sadece. İş vatandaştadır. İrade vatandaştadır” diyerek, bu devlete sonuna kadar inandığını ve sahip çıkacağını söyledi.

Denktaş, “Ben Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanında 24 yaşındaydım. Hem ilan edilmeden önceki hazırlıklarını evde yaşayan, hem de ilan edilirken meydanda o halkla birlikte gözyaşları içinde olanlardanım. Bir cumhuriyet çocuğuyum. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne inandım, sıkı sıkıya sarıldım, asla bırakmayacağım” dedi.