İki farklı tören yapılmasını eleştiren Şahali, açılıştan önceki günlerde tepkilerini ortaya koyduklarını dile getirdi. Şahali, “Dışarıda başka tören, içeride başka tören gerçekleştirildi. Bu, bir tavır karşısında bir sonucun ortaya çıkması olarak görülebilir” diye konuştu.

-“Sapla saman, iradesizlik nedeniyle iç içe geçti”

CTP’den yapılan açıklamaya göre, Kanal T’de Nazar Erişkin’in sorularını yanıtlayan CTP Genel Sekreteri Şahali, “İçerideki tören, ev sahibi olarak yapılan ve alışık olduğumuz bir törendi. Protokol hiyerarşisinde bir sorun yoktu. Konuk konuktur, ev sahibi, ev sahibidir. Maalesef bizde sapla saman, iradesizlik nedeniyle iç içe geçti” dedi.

Cumhurbaşkanlığı ve Meclis binasının açılışında gerçekleştirilen törenlere işaret eden Şahali, tören bağlamında enteresan bir durumun yaşandığını belirtti. Yüksek Mahkeme Binasının açılışının ardından, bir sonraki törenlerle ilgili beklentilerini dile getirdiklerini hatırlatan Şahali, önerdikleri formatın dışındaki törene davet edilmediklerini belirtti.

Törenin ikiye ayrıldığını kaydeden Şahali, davetlilerin de farklı olduğunu ifade etti. “Davet edildiğimiz törende yadırgayacağımız bir şey yoktu” diyen Şahali, kapı önündeki törende ise Cumhurbaşkanları ve bakanların yer aldığını, KKTC’nin protokol mevzuatının “kapı önünde” işlemediğini ifade etti. 

Yönetim ve anlayışın değişmesi gerektiğini kaydeden Şahali, işlerin bu şekilde rayına oturabileceğini belirtti. Cumhurbaşkanlığı ve Meclis binası açılışından önce demokratik olarak tavırlarını ortaya koyduklarını anlatan Şahali, “Tepkimizi ortaya koyduk. Türkiye’nin töreni, KKTC’nin töreni gibi bir noktaya geldi iş. Dışarıda başka tören, içeride başka tören gerçekleştirildi. Bu, bir tavır karşısında bir sonucun ortaya çıkması olarak görülebilir” dedi.

Aynı tören için Meclis’in, milletvekillerini saat 14.30’da davet ettiğini, Cumhurbaşkanlığı’nın ise tören saatini 13.00 olarak belirttiğini ifade eden Şahali, aynı maksatla yapılan davetlerin saatlerinin dahi farklı olduğunu belirtti. Şahali, “Biz, Cumhurbaşkanlığı’nın yaptığı daveti daha muteber saydık ve 13.00’teki törene katıldık. Hiçbir detaya hâkim olmadan, CTP olarak önceden belirttiğimiz görüşlere uygun bir durumu hayata geçirdik” diye konuştu.

“Şu anda ne söylüyorsak, ne yapıyorsak, ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimiz gün de aynı şeyi yapıyor olacağız” diyen Şahali, Disiplin Tüzüğü’ne işaret ederek, pedagogların görüşleri, gelenekler ve teamüllerin göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti.

“Ortaöğretim kurumlarında dini temellere dayanan uygulamaları sıradanlaştıracak adımlar atarsanız, önce Milli Eğitim Yasası’nı ardından da Anayasa’yı ihlal etmiş olursunuz” diyen Şahali, söz konusu durumun müzakeresinin bile olamayacağını kaydetti.

Gardiyanoğlu: Önlemek ödemekten daha ucuz ve insani Gardiyanoğlu: Önlemek ödemekten daha ucuz ve insani

Şahali, “Bu, Türkiye’nin söz söyleyebileceği bir konu değildir. Türkiye Cumhuriyeti başka bir devlettir. Burada söylenen o sözlerin bir geçerliliği yoktur. Sayın Erdoğan bir konuk cumhurbaşkanı olarak ülkemize geldi, biz de ev sahipliğimizi yaptık. Ancak evimizin düzenini bozacak bir tavır karşısında tepkisiz kalmayız” diye konuştu.

“Bu konularda Türkiye’nin ikna edilemez olduğunu zannetmek hatadır ve teslimiyet de bu düşüncenin ardından gelir” diyen Şahali, “İrade bizdedir” demeye devam edeceklerini belirtti.

-“Polis kötü emellere alet edilmiştir”

Geçen gün gözaltına alınan kişilerle ilgili de konuşan Şahali, “Yurttaşlık hakkını kullanırken, polis yasaları ihlal eden bir emri uyguladı. Devlet, yurttaş inisiyatifine saygı göstermek zorundadır. Polis kötü emellere alet edilmiştir” dedi.

Ülkenin yönetimini, şu anki yöneticilere karşı duruşu olanlar devralamadığı takdirde, ülkenin yurt kimliğinden uzaklaşmasının kaçınılmaz olacağını belirten Şahali, şöyle devam etti:

“Hükümet, bize makam sevdasıyla her şeyi yapabileceğini kanıtladı. Bu ülkenin acil ihtiyaçları varken, gösterişli bir Cumhurbaşkanlığı veya Meclis binası yapılmasına gerek yoktu. O günden bugüne birçok kaybımız oldu. Okullarımızda 250 baraka sınıf var. Böyle bir ortamda hasta yataklarımız yetersizken, çok gösterişli bir Cumhurbaşkanlığı binasının olmasını hazmedemedik.”

-“Yasama faaliyeti nerede devam edecekse bunun dışında kalmayız”

Erkut Şahali, Yasama faaliyeti nerede devam edecekse bunun dışında kalmayacaklarını vurguladı. Gelecek süreçle ilgili de konuşan Şahali, 2 Mayıs eylemini bir “ara durak” olarak niteledi ve gelecekte nelerin yapılacağına örgütlerin hep birlikte karar vereceğini belirtti. Cumhurbaşkanlığı seçimine de işaret eden Şahali, “Bizim hedefimiz Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kıbrıs Türk toplum liderini seçmektir. Olası en geniş ittifakın sağlanabileceği bir çaba içerisindeyiz” şeklinde konuştu.