Güzelyurt’ta narenciye üreticileri, sektöründe yaşanan sıkıntılara dikkat çekmek amacıyla “eylem ateşi” yaktı. Üreticiler, yetkilileri sorunlarına karşı ilgisiz olmakla suçladı.
Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Ali Alioğlu, narenciyede son 3-4 sene dibe vurulduğunu söyleyerek, taban fiyatın şekillenmesi, kasalı ürünlerin yeniden ihracata açılması ve Narenciye Koordinasyon Kurulu’nun kurulması talebini dile getirdi. Alioğlu, “Cypruvex görevini yapamıyorsa, yönetim kurulunun da istifa etmesi gerektiğini” kaydetti.
Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği önündeki eyleme Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) milletvekilleri Fide Kürşat ile Armağan Candan da destek verdi.
ALİOĞLU: “DERDİMİZ ÜRÜNLERİ YURTDIŞINA PAZARLAYABİLMEK”
Kıbrıs Türk Narenciye Üreticiler Birliği Başkanı Ali Alioğlu, ülkenin en büyük ihraç kalemini oluşturan narenciye sektöründe uzun yıllardır ciddi sıkıntılar yaşandığına dikkat çekti.
Ürünlerin ihracatının yapılamayacağı ve pazar bulunamayacağı yönünde ifadeler olduğunu belirterek buna tepki gösteren Alioğlu, pazar arayışı yapılması gerektiğini, dertlerinin yurtdışına ürün pazarlamak olduğunu kaydetti.
En büyük sigortaları olan Cypruvex’in de her geçen yıl daha da yıpratılarak çökertildiğini savunan Alioğlu, “Cypruvex’in 60 bin, 70 bin, 90 bin tonlar paketleyip yurt dışında pazarladığı yılları da hatırlıyoruz. Amacımız o yıllara geri dönmektir.” dedi.
“ÜRETİM YAPMAK İSTİYORUZ”
Özellikle 3-4 yıldır narenciyenin dibe vurduğunu savunan Alioğlu, geçen yıl belirlenen fiyatların ticaret anlayışına uymadığını söyledi; “Üretici tedirgin. Güven duymuyor. Tarımda güvenin tesis edilmediği bir ülkede üretici üretimden kopar. Bizim derdimiz üretimden kopmak değil, üretim yapmaktır.” ifadelerini kullandı.
Alioğlu, bu doğrultuda bugün Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığında Bakanlık müdürleri, Cypruvex Yönetim Kurulu ve genel müdürüyle bir çalışma yaptıklarını ve taban fiyatlarını ortaya koyduklarını kaydederek, kendilerinden çarşamba gününe kadar zaman talep edildiğini ve bunu kabul ettiklerini duyurdu. Alioğlu, Cypruvex Yönetim Kurulu Başkanı’nın toplantıda yer almamasını da eleştirerek, Yönetim Kurulu Başkanı’nı istifaya çağırdı.
Taban fiyatın “dört ana ürün” için kısa sürede şekillenmesi gerektiğini, geri adım atmayacaklarını ve pazarlığa açık olmadıklarını kaydeden Alioğlu, her yıl “malınız kötüdür, piyasa yoktur.” söylemleriyle üreticinin ürününü ucuza almaya çalışan bir zihniyetle karşı karşıya olduklarını ileri söyledi. Alioğlu, bunun aşılmasının Cypruvex’in aktif hale gelmesiyle mümkün olacağını ifade etti.
“BİZİM CANIMIZ YANIYOR”
Alioğlu, taleplerinin taban fiyatının şekillenmesi, kasalı üretimin yeniden ihracata açılması ve Narenciye Koordinasyon Kurulu’nun kurulması olduğunu söyledi; “Eğer Cypruvex görevini yapamıyorsa, Yönetim Kurulu da istifa etmelidir” dedi.
“Sonuç alınıncaya kadar bu ateşi yakmaya devam edeceğiz.” ifadesini kullanan Alioğlu, “Çünkü bizim canımız yanıyor.” diye konuştu.
KÜRŞAT: “HENÜZ DAHA TAVAN FİYAT YOK, İHRACAT TEŞVİK PRİMİ YOK”
CTP milletvekili Fide Kürşat da son 3-4 yıldır yaşanan sıkıntıların tekrarlandığını söyleyerek, üreticinin uzun süredir mutsuz olduğunu ve alın terinin karşılığını alamadığını ifade etti.
Geçen yıllarda ürünün dalında kaldığını ve çürüdüğünü kaydeden Kürşat, bu yıl da benzer bir döneme girildiğini savundu.
Kürşat, “İhraç edilmeyen ürünün değeri yoktur.” diyerek, narenciyede ihracatın önünün bir an önce açılması gerektiğini vurguladı; henüz tavan fiyatının ve ihracat teşvik priminin olmadını söyledi.
Tarım Bakanı’nın “üretimi büyüttük” sözlerine karşılık sahada yaşananların çok farklı olduğunu savunan Kürşat, her alanda üretim planlanması yapılmasının gerekliliğine dikkat çekti. Girdi maliyetlerinin arttığını, gübre, elektrik, işçilik ve akaryakıtta son yıllarda “haddi hesabı olmayan” zamlar yaşandığını söyleyen Kürşat, üreticinin sezona “moralsiz” girdiğini ifade etti.
Kürşat, Cypruvex’in yıllar içinde “mali ve idari olarak zayıflatıldığını” da söyleyerek, kurumun eski haline getirilmesi gerektiğini kaydetti.
Üreticinin şu anda bahçesinde olması gerekirken “ateşin başında hak arayışında” olduğunu belirten Kürşat, mücadelelerinde üreticilerin yanında olacaklarını söyledi.
CANDAN: “PORTAKALIN, NARENCİYENİN PARTİSİ YOKTUR”
CTP Milletvekili Armağan Candan ise konuşmasında, üreticilerin sesine kulak verilmesi gerektiğini ancak ülkede “duymayan kulaklar” olduğunu söyledi.
Candan, kendisinin de üretici bir aileden geldiğini ifade ederek, babasının “artık galiba bu bahçeleri kurutacağız” dediğini aktardı; “Bu Güzelyurt’ta doğup büyüyenler için ne kadar acı bir şeydir düşünebiliyor musunuz? diye sordu.
Portakalın, narenciyenin, üretimin partisi olmadığını vurgulayan Candan, orada her partiden insanın ve üreticinin olduğunu kaydederek, “Ülke var olacaksa üretimle var olacak.” ifadelerini kullandı.
Bu eylemin bir uyarı ve başlangıç eylemi olarak görülmesi gerektiğini kaydeden Candan, yetkililerin üreticilerin açıklamalarını dinlemesi ve ciddiye alması gerektiğini söyledi. Candan duymamakta ısrar edilmesi halinde “Burada bugün çıkan bu ses daha da yükselerek en kısa zamanda Lefkoşa’nın kapısına da dayanacak.” dedi.
DARBAZ: “HÜKÜMET VEKİLLERİ NEREDE?”
Muhtarlar Birliği Başkanı ve narenciye üreticisi Akay Darbaz da konuşmasında, eylemde hükümet partilerinden vekillerin olmamasına tepki gösterdi; bunun onların da sorunu olduğunu kaydetti.
Her yıl aynı konunun ve aynı sorunların devam ettiğini belirten Darbaz, birlik olunması çağrısında bulundu.
Darbaz, Tarım Bakanı'ndan ciddi tarım politikası beklediklerini ancak sürdürebilirlik adına herhangi bir adım bile göremediklerini belirtti.
ÜRETİCİLER: “ÜLKEDE ÜRETİM SEKTÖRLERİ BİTTİ”
Eylemde söz alan bazı üreticiler de, topraklarını devretmek istemediklerini kaydederek, daha kalabalık ve daha güçlü bir mücadele çağrısı yaptılar.
Bir ülkenin bağımsız olmasının üretimden geçtiğini belirten üreticiler, narenciye başta olmak üzere üretim sektörlerinin zor durumda olduğunu kaydettiler.




