Hasipoğlu, ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözünün, barışın özünü en doğru şekilde ifade ettiğini, ancak kalıcı barışın sağlanabilmesi için halkların özgür, güven içinde ve egemen eşitlik temelinde yaşayabilmesinin şart olduğunu söyledi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oğuzhan Hasipoğlu’nun Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle yayınladığı mesaj şöyle;

“Kıbrıs Türk halkı, yarım asrı aşkın süredir büyük fedakârlıklarla varlığını korumuş, Rum’un zulmüne karşı direnmiş, milli kimliğinden asla taviz vermemiştir. 1974 mutlu Barış Harekâtı, Anavatan Türkiye’nin güçlü iradesiyle gerçekleşmiş, Kıbrıs Türk halkını yok edilmekten kurtarmış ve huzur ile güven ortamını tesis etmiştir. Bugün bu kazanımların kıymetini bilmek ve onu her koşulda korumak en büyük görevimizdir.

Özçınar, Erzurum’da tarım paneline katılacak
Özçınar, Erzurum’da tarım paneline katılacak
İçeriği Görüntüle

Bölgemiz bir ateş çemberine dönüşmüşken, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin barış için verdiği kararlı mücadele, sadece Kıbrıs Türkü’nün değil, tüm bölge halklarının geleceği adına hayati önemdedir. Türkiye, bugün Suriye’den Filistin’e, Doğu Akdeniz’den Kıbrıs’a kadar her cephede adaletin, istikrarın ve barışın tesisi için yılmaz bir aktör olmuştur.

Her fırsatta dile getirdiğim gibi bölgemizdeki barış ve huzuru ancak daha adil bir Birleşmiş Milletler düzeni ve güçlü bir Türkiye’nin varlığı ile mümkündür. Bugünkü BM yapısı ve mevcut parametreleri mazlum halkların hakkını korumaktan uzaktır. Dünya barışı için artık adil ve kapsayıcı bir BM sisteminin inşası kaçınılmazdır.

Bu çerçevede, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’nda yaptığı “KKTC’nin tanınması ve BM'nin mevcut yapısının değişmesi” çağrısı, Kıbrıs Türk halkı adına tarihi bir dönüm noktasıdır. Sayın Erdoğan’ın bu cesur çıkışı, halkımıza uygulanan haksız ambargo ve izolasyonların sona erdirilmesi ve yaşayabilir bir çözüm için bir milattır. Bu tarihi duruşu yürekten destekliyor, KKTC'yi uluslararası alanda daha görünür kılmak için mücadelemizin devam edeceğini ifade etmek istiyorum.

Barış, sadece silahların susması değil; hakkın, adaletin, milli iradenin ve egemen eşitliğin hâkim olmasıdır. Bizler, Anavatan Türkiye ile omuz omuza, Kıbrıs Türk halkının onurlu varoluş mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğiz.

Bu vesileyle halkımızın 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü kutluyor, adaletin, güvenliğin, birlikteliğin ve adadaki gerçekler ışığında kalıcı barışın daim olmasını diliyorum”.