Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oğuzhan Hasipoğlu, katıldığı bir televizyon programında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ortaya koyduğu iki devletli çözüm planına tam desteklerini bugün gerçekleşecek olan “Atak Diplomasi” şöleninde coşkulu bir kalabalıkla duyuracaklarını ifade etti.

Hasipoğlu, “Bugün duyacağımız müjdeler, Rum tarafının iradesine tabi hayali çözümler değil, vatandaşımızın hayatına dokunacak somut gerçekler olacaktır. Tüm halkımızı bugün 18.00’de Atatürk Spor Salonu’na bekliyoruz.” dedi.

Erhürman: Bu halkın öz güveninin zedelenmesine, onurunun kırılmasına asla izin vermeyeceğiz
Erhürman: Bu halkın öz güveninin zedelenmesine, onurunun kırılmasına asla izin vermeyeceğiz
İçeriği Görüntüle


“FEDERASYONA 40 YIL ŞANS VERDİK, ARTIK İKİ DEVLET ZAMANI”

Hasipoğlu, “Tam üç BM Kurulu’nda Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı konuşma hâlâ kulaklarımızda. Açıkça ‘KKTC’yi tanıyın’ dedi. Kıbrıs Türk halkı uluslararası topluma hiçbir zaman yanlış yapmadı. Daha önceki bütün çözüm planlarına evet dedi. Ama siz onları tanımayarak cezalandırıyorsunuz. Onlar tanınmayı hak ediyor. Onlar 40 yıl boyunca federasyonu görüştü, demek istedi aslında. Bu ‘tanıyın’ çağrısı çok önemli. Yarınki açıklamasını da çok önemsiyoruz. Bu vizyona Türkiye Cumhuriyeti’nin desteği bizim için son derece önemlidir” ifadelerini kullandı.


“İŞBİRLİĞİ ÖNEMLİ, RUM TARAFININ ZİHNİYETİ ORTADADIR”

Hasipoğlu, Ersin Tatar’ın “işbirliği yapabilir miyiz?” sorusunun cevabını çok aradığını belirterek işbirliğinin önemini şu sözlerle vurguladı:

“İşbirliği yapamayan halklar ortaklık nasıl yapacak? Rum tarafının zihniyetini ortaya koymak adına söylüyorum, Rum tarafının böyle bir niyeti yok. Hristodulides, bizim hellimimizi kabul etmeyen Ürdün Kralı’nı arayarak teşekkür ediyor. İmkânları olsa bizim nefes almamızı engelleyecekler. Bu gerçekliği artık hepimizin görmesi lazım.

Ana muhalefet lideri Tufan Erhürman ne diyor? ‘Ben müzakere sürecini gerçekleştireceğim, takvim sürecini ortaya koyacağım.’ Peki takvimin sonunda gene anlaşamaz isen, yine federasyonu görüşmeye devam edeceğim diyor. Yani tek alternatifiniz federasyon. Açıklamalardan bu vizyonu anlıyorum ben.

Rum lider Hristodulides diyor ki: ‘Kıbrıslı Türklerin tek alternatifi benimle anlaşmak.’ Ona o rahatlığı, konfor alanını verirsiniz. Böyle bir ideolojiye karşı biz ise Rum tarafını rahatsız eden, ‘devletim’ diyen, ‘KKTC’ diyen, ‘egemenliğim’ ve ‘garantörlük’ diyen bir görüşümüz var.”


“40 YIL BOYUNCA FEDERASYONU GÖRÜŞTÜK”

Bakan Hasipoğlu, federasyon sürecinin nasıl bittiğini ise şöyle anlattı:

“40 yıl boyunca biz BM Güvenlik Konseyi kararlarının oluşturduğu parametreler üzerinden federasyonu görüştük. İki bölgeli, iki toplumlu, siyasal eşitliğin ve tek egemenliğin olduğu bir model üzerine tartıştık. Bizden önce Talat döneminde Erhürman da müzakere masasındaydı. Ama olmadı.

Farkımız, biz bu süreci tüketilmiş bir süreç olarak düşünüyoruz. Çünkü aynı şeyleri tartışarak, aynı şeyleri görerek farklı bir sonuç, dolayısıyla çözüm elde edemeyiz. Artık farklı şeyleri konuşmamız gerekir.”


“2004’TE KIBRIS TÜRKLERİ EVET DEDİ, AMA TANINMADI”

Hasipoğlu, 2004 sürecini hatırlatarak şunları söyledi:

“2004’te Kıbrıslı Türkler ‘evet’ dedi, Rumlar ‘hayır’ dedi. Dönemin BM Genel Sekreteri Annan yazdığı raporda Kıbrıslı Türklere uygulanan ambargoların artık kalkması gerektiğini söylüyor çünkü GKRY, Türklerle bu adanın yönetimini ve zenginliğini paylaşmaya hazır değil dedi.

Normalde bu raporun bir Güvenlik Konseyi kararına dönüşmesini beklersiniz. Peki biz Kıbrıs Türk halkı olarak 2004’te ‘devletim’ deseydik, şu anki pozisyonumuzu o zaman koysaydık, 13-15 senede çok farklı duruma gelebilirdik.

Biz ne dedik? Bir şans daha verelim dedik. 2004’ten 2017 Crans Montana çöküşüne kadar aynı tecrübeyi orada da edindik, yine masa Rum tarafından dolayı çöktü. Biz federasyona çok şans verdik. 77-79 Doruk Antlaşmalarından beri federasyonu görüşüyoruz. Yeteri kadar şans verdik.”


“ANA MUHALEFETE ÇAĞRI: GELİN DEVLETİ SAVUNUN”

Hasipoğlu, ana muhalefete çağrısını ise şöyle iletti:

“Gelin bir kez olsun siz ‘devletim, egemen eşitlik’ deyin. Bu ada üzerinde Rumlar ne kadar egemense, Kıbrıslı Türkler de egemendir. Bu kazanılmış bir haktır. Biz de yıllarca bugün sizin savunduğunuz federasyon modelini görüştük.

2014’te sırf bu süreçte bizimle yönetimi görüşecekler mi diye ortak açıklama yaptık, Akıncı’nın önünü açtık. Yönetim ve güç paylaşımı başlığının yüzde doksanını o ortak açıklama ile biz hallettik.

2015 yılında Akıncı kazandı, ‘Barış dili kullanacağım’ dedi, 5 yıl görüştü. En sonunda ne dedi? ‘Artık benim neslimin son denemesiydi, federasyon mümkün değil’ dedi. Artık iki devletli çözümün olması gerektiği konusunda sinyallerini verdi.”


“ATAĞA GEÇME ZAMANI”

Bakan Hasipoğlu, atağa geçme süreci hakkında ise şunları kaydetti:

“Atağa geçerek Rum tarafını rahatsız edersiniz. Rum tarafının en büyük arzusu nedir ki CTP de buna alet oluyor? Kıbrıs Türk halkını müzakere masasına hapsetmek.

Masadan kaçmıyoruz, bilakis sınır kapılarının açılması, ara bölgede enerji projelerinin gerçekleştirilmesi, suyun paylaşımı konusunda öneri yapan biziz. Reddeden yine onlar.

Yeni dönemde bizim için sağlam bir devlet ve saygın bir gelecek temeli ile hareket edeceğiz. Masadan hiçbir zaman kaçmayacağız ama Rum tarafının bizi müzakere masasında uyutmasına izin vermeyeceğiz.

Neyi görüşeceğimiz önemlidir. Federasyonu görüşüp bir 10-15 yıl daha bizi sonuçsuz müzakerelere hapsetmeye izin vermeyeceğiz. CTP bozuk plak gibi federasyondan vazgeçmeyeceğiz diyor. Bir müzakereyi başlatıp da egemen eşitliğimizi kabul ettirmeden masaya oturmak ve ‘devletim’ diyememek çok tehlikeli. Artık sahadaki gerçeklik masaya yansımalı.”