Milli Mücadele Vakfı Başkanı Aziz Gülbahar, Türk tarafının Kıbrıs konusunda ortaya koyduğu iki Devletli çözüm modelinin Rum tarafının tutumu ve Doğu Akdeniz’deki gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda en akılcı, gerçekçi ve barışçı çözüm yolu olduğuna dikkati çekti ve halkın genelinin desteğine sahip bu duruşa yönelik saldırıları kınadı.

Gülbahar, “ federal çözüme dönülemez. Ya iki Devletli çözüm olacak ya da KKTC dünyada hak ettiği yeri alma mücadelesini sabırla, kararlılıkla devam ettirecektir” dedi.

Aziz Gülbahar Salı günü New York’ta gerçekleştirilecek gayri resmi Kıbrıs üçlü görüşmesi ile ilgili değerlendirmesinde şunları kaydetti:
“Milli Mücadele Vakfı olarak Kıbrıs konusundaki gelişmeleri takip etmeyi sürdürüyoruz.

Daha önce de ifade ettiğimiz üzere Sayın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar iki Devletli çözüm politikasını sürdürdüğü, resmi görüşmelere başlanması için egemen eşitliğimiz ile KKTC’nin Rum Devleti ile uluslararası statüsünün eşitliğini tescil edecek kararlar alınmasını, adımlar atılmasını resmi görüşmelere başlanması için ön şart olarak talep etmeye devam ettiği müddetçe kendisine desteğimiz tam olacaktır.

Türk tarafının 1974’ten bu yana yaptığı en büyük hata Rumların uzlaşmazlıkları karşısında gereğinden fazla sabırlı davranması, federal çözüme bağlı kalması ve zaman zaman geri adım denilebilecek adımlar atmasıdır.

Beklentimiz bu kez öyle olmaması ve artık milli politika haline gelen iki Devletli çözüm politikasından en küçük bir adım geri atılmamasıdır.

Sayın Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar’ın ortaya koyduğu iki Devletli çözüm modeli , resmî görüşmelere başlanmadan önce egemen eşitliğimiz ile uluslararası statümüzün tescili yönünde kararlar alınması Kıbrıs Türkü’nün çıkarınadır, barışçı, gerçekçidir ve Anavatan Türkiye ile Kıbrıs Türkü’nün büyük çoğunluğunun talebini yansıtmaktadır.

DAÜ VYK ve DAÜ Rektörlüğü’nden iddialara yanıt DAÜ VYK ve DAÜ Rektörlüğü’nden iddialara yanıt

Türk tarafının Kıbrıs konusunda ortaya koyduğu iki Devletli çözüm modeli Rum tarafının tutumu ve Doğu Akdeniz’deki gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda en akılcı, gerçekçi ve barışçı çözüm yoludur.

Halkın genelinin desteğine sahip bu duruşa yönelik saldırılar özellikle de Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin son iddiaları yersizdir, yanlış bir tutumun tezahürüdür; kendisini kınıyoruz.

Ersin Tatar’ın arkasındaki milli desteği görmeyip onu haksız, mantıksız suçlamalarla hedef tahtası haline getirmeye çalışmak boşuna çabadır.

Kimse Kıbrıs Türkü’nü kendisini 1974 öncesine götürmeye çalışan Rumlara çanak tutanların ne yaptığını anlamayacak saf bir halk olarak görmesin.

Sayın Erhürman, New York’ta kime haklarımızla ilgili ne söyledi , ne elde etti?

Sayın Erhürman kimin takdirini aldı?

New York’a davet ettirdiği , Türkiye’ye işgalci diyen yoldaşı AKEL’in mi?

Filistin’de çoğu çocuk ve kadın 41 bin kişi şehit edilirken susan BM Güvenlik Konseyi daimi üyelerinin mi?

Yoksa verdiği tüm sözleri unutup hala Rum yanlısı duruşunu sürdüren AB’nin mi? Sayın Tatar’ın hangi talebi Kıbrıs. Türkü’nü küçük düşürücüdür, zararlıdır ?

Yok böyle bir şey…

Tam tersine Sayın Tatar yeni bir vizyonla çözüm yolları Rumlar tarafından tıkanan Kıbrıs konusuna çözüm için yeni yollar açmıştır.

Federal çözüme dönülemez.

Ya iki Devletli çözüm olacak ya da KKTC dünyada hak ettiği yeri alma mücadelesini sabırla, kararlılıkla devam ettirecektir” .