Partiden verilen bilgiye göre, “Kadınlar Geleceğe İmza Atıyor Kahvaltı Buluşması” etkinliğine Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman’ın yanı sıra, Genel Sekreter Erkut Şahali, Kadın Örgütü Başkanı Doğuş Derya, CTP Girne İlçe Başkanı ve Milletvekili Ongun Talat, CTP Kadın Örgütü Girne İlçe Başkanı Bengül Envergil, Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler, bazı milletvekilleri de katıldı.
Etkinlikte, Tufan Erhürman ve Doğuş Derya konuşma yaptı.
Erhürman: “Bizi duyan, samimiyetimizi gören herkes, bizimle birlikte yürümeye başlıyor”
Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, önde yürüyen kadınların bu işi bitirdiğini kaydederek, 19 Ekim’den sonra Cumhurbaşkanlığı’nda çocuklarla torunlar için bir göz olacağını söyledi.
5 yılda hiçbir şey yapılmadığını, yapılmaması gereken şeylerin yapıldığını, güvenlik açısından kötü duruma gelen ülkenin açık hava hapishanesine döndüğünü, “Cumhurbaşkanlığı” denen makamın kılının kıpırdamadığını savunan Erhürman, bu sürede tek bir sınır kapısı açılmadığını da söyledi.
Erhürman, şöyle devam etti:
“Yeni kapı yok. Liderlik yok. Kendi yaptıklarını ya da vizyonunu değil, bizim söylediklerimizin eleştirisini yapıyorlar. Anlatacak hikâyeniz yoksa, geleceğe dair vizyonunuz yoksa yapabileceğiniz tek şey rakibiniz üzerinden konuşmaktır. Bizi duyan, samimiyetimizi gören herkes, bizimle birlikte yürümeye başlıyor. Hepimiz biriz. Çocuklarımız göç ediyor ya, onlara duyduğumuz hasrette biriz. Hasretlerimiz bizi birleştiriyor, endişelerimiz bizi birleştiriyor. 19 Ekim’den sonra da çocuklarımızın yüzündeki gülümseme bizi birleştirecek.”
Bu yolun hep birlikte yürüneceğini de söyleyen Tufan Erhürman, “Onlar kavga etmek isteyecek, biz etmeyeceğiz. Onlar bölmeye çalışacak, biz birleştireceğiz. Sabredin, sinirlenmeyin, öfkelenmeyin. 19 Ekim’den sonra hep birlikte yöneteceğiz” dedi.
Derya: “Lefke’den Dipkarpaz’a kadar karar verildi”
Etkinlikte konuşan CTP Kadın Örgütü Başkanı Doğuş Derya, Cumhurbaşkanlığının kadınların da evi olacağını vurguladı.
19 Ekim’in bir başlangıç olacağını kaydeden Derya, şöyle devam etti:
“Toplumsal cinsiyet farkındalığı, hem içeride hem dışarıda kadınların ekonomik, siyasal ve sosyal statüsünün güçlenmesi için ilk adımlardan biridir. Biz bu yürüyüşte en ön sırada yerimizi alarak, kadın-erkek eşitliği başta olmak üzere tüm toplumsal eşitsizliklerin ortadan kaldırılması için yürüyüşümüzü taçlandıracağımız günü 19 Ekim olarak belirledik…”
19 Ekim’in Kıbrıs Türk halkının uluslararası alanda hak ettiği statüyü elde etmesi için; kadınların müzakere masasında, BM Güvenlik Konseyi’nin 1325 sayılı kararı doğrultusunda toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifiyle müzakerelere dâhil olabilmesi için de başlangıç olacağını kaydeden Derya, “Karar verildi: Kıbrıs Türk halkı, Lefke’den Dipkarpaz’a kadar Cumhurbaşkanı’nın kim olduğuna karar verdi” dedi.