Erhürman yaptığı konuşmada Ekim ayında gerçekleştirilecek Cuhmurbaşkanlığı seçimine işaret etti ve “Ekimden sonra farklı olacak. Cumhurbaşkanlığı hem içeride hem dışarıda bu halkın derdiyde dertlenecek. Biz bu memleketi çocuklarımıza açık hava hapishanesi olarak bırakamayız. İnsan onuruna yaraşır bir memleket olarak bırakmalıyız” dedi. Erhürman’a ziyareti boyunca, Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler, İskele Örgüt Başkanı Hüseyin Öztörel, MYK üyeleri ve bazı milletvekilleri de eşlik etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, MÜSİAD’da vurguladı: Kıbrıs davası bir milletin varoluş mücadelesidir
Cumhurbaşkanı Tatar, MÜSİAD’da vurguladı: Kıbrıs davası bir milletin varoluş mücadelesidir
İçeriği Görüntüle

Erhürman: Kıbrıs Türk halkının sorunları müzakere masasında konuşulacak
Gecede söz alan Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, “Bu seçimde CTP’nin, TDP’nin yanında; bugüne kadar sağda görünen pek çok arkadaşımız da desteğini açıkladı. Uzun süredir toplumsal uzlaşıya ihtiyacımız vardı” diye konuştu. “Solcular, sağcılar; orada doğanlar, burada doğanlar… Bizi ayrıştırmak suretiyle yönetmeye çalıştılar. Onlar bölmeye çalışacak, biz birleştirmeye çalışacağız” diyen Erhürman, boş geçen bir beş yılın geride kaldığına işaret etti. Erhürman, “İlk kez bir cumhurbaşkanlığı dönemi yaşamıyoruz. Sayın Denktaş, Talat, Eroğlu, Akıncı dönemlerini hatırlıyoruz. Cumhurbaşkanlığının bu memlekette nasıl icra edildiğini gördük. Devlet tanınmıyor olabilir ama cumhurbaşkanı, bu ülkede toplum lideri sıfatıyla muhatap alınan kişidir. Kıbrıs Rum toplum lideriyle Kıbrıs Türk toplum lideri eşittir” dedi. Kıbrıs Türk toplum liderini görmezden gelecek bir yerin olmadığına vurgu yapan Erhürman, son beş yılın dört yılında hiçbir görüşme yapılmadığının altını çizdi ve kimseyle görüşülmediğini belirtti. Kıbrıs Türk halkının sorunlarının, müzakere olmadığında çözülmediğini ifade eden Erhürman, “Nasıl oldu da iki buçuk sene önce bu ülkenin marketleri Kıbrıslı Rum doluyken, bütün Kıbrıslı Rumlar bu taraftan alışveriş yaparken, şimdi tam tersi oldu? Euro 47 TL iken Güney Kıbrıs daha ucuz hale geldi?” diye sordu.

“Beş yılda hiçbir sorun dile getirilmedi”
“Türkiye kökenli olan insanlarımızla “Kıbrıs Cumhuriyeti (KC)” kimliği taşıyan insanlarımız arasında nasıl bir fark oluştu? “KC” kimliği taşıyanlar güneyden alışveriş yapabiliyor, geriye kalanlar yapamıyor ve alım güçleri daha düşük oluyor” diyen Erhürman, casino turisti dışındaki turistin neden buraya gelmesi gerektiği sorusunun cevabınının verilemediğini vurguladı. “Karma evliliklerden” doğan çocukların AB pasaportu almasının “anasının ak sütü gibi helal” olduğunun altını çizen Erhürman, beş yıllık dönemde bunun dahi dile getirilmediğini, çünkü hiçbir görüşmenin olmadığını vurguladı. Beş yıllık dönemde bir geçiş noktasının dahi açılmadığını anımsatan Erhürman, “Müzakere, dört cumhurbaşkanımızın dördü döneminde de oldu; bu dönemde olmadı. Türkiye kökenli insanlarımız Annan Planı’nda oy kullandılar. Uluslararası toplum bu oyu tanıdı. Oy kullandılar; Rum tarafı da “Evet” deseydi, 45 bin Türkiye kökenli insanımız artı eşleri ve çocukları ertesi gün vatandaş olacaktı. Geriye kalanlar da AB’de daimi ikamet hakkına sahip olacaktı. Oyları kabul edilen insanlarımız Ercan’dan Atina’ya, Atina’dan Larnaka’ya gidebiliyor; Mağusa’dan iki buçuk mil kapısından geçip kahve içemiyor” dedi. “Peki burada doğan Türkiye kökenli çocuklar nereden geldi? Yasadışı limandan mı girdi?” diye soran Erhürman, insan hakları açısından bunların hepsinin o masada konuşulması gerektiğini dile getirdi.

“Kimse bizi görmezden gelemeyecek”
“Bir şey konuşacaksanız masada konuşacaksınız” ifadelerini kullanan Erhürman, “Masada oturmuyorsanız hangi hakkı elde edeceksiniz?” diye sordu. Yeni dönemde kimsenin Kıbrıs Türk halkını yok sayamayacağının altını çizen Erhürman, “Kimse bizi görmezden gelemeyecek” dedi. Tufan Erhürman, “Ekimden sonraki cumhurbaşkanı, “Elektrikte, turizmde, sağlıkta, eğitimde benim yetkim yoktur” diyecek bir cumhurbaşkanı olmayacak. Ekimden sonra bu halkın derdiyle dertlenen, içeride de dışarıda da bu halk için ekipleriyle birlikte çalışan bir cumhurbaşkanı olacak. “O bizdendi, bizden değildi” diye bakmayacak. Bu ülkede liyakat sahibi, yetişmiş tüm insanlardan yararlanarak çalışacak” dedi. Bu ülkede cumhurbaşkanlığının, dışarıya açılan en önemli pencere olduğuna dikkat çeken Erhürman, “Sonuna kadar olanakları kullanacaktır. Biz bu memleketi çocuklarımıza açık hava hapishanesi olarak bırakamayız. İnsan onuruna yaraşır bir memleket olarak bırakmalıyız” dedi. “Biz artık sağcısı, solcusu; bütün bunları geride bırakıyoruz. Hep birlikte yürüyeceğiz ve hep birlikte kazanmak zorundayız. Kazandıktan sonra hep birlikte yöneteceğiz” diyen Erhürman, Ekim ayından sonra her şeyin farklı olacağını belirtti.

Çeler: Onurlu bir yaşam herkesin hakkıdır
TDP Genel Başkanı Zeki Çeler de gecede yaptığı konuşmada Tufan Erhürman’a olan desteklerini yineledi vge “Hepimizin geleceğimiz için bir fedakârlığa ihtiyacı var. Bizi bugüne kadar ayrıştırdılar, böldüler. Bizim artık önyargılardan kurtulmamız gerekir” dedi. İnsanca yaşamak için Anayasa’ya uygun bir şekilde yönetilmek gerektiğine dikkat çeken Çeler, onurlu bir yaşamın herkesin hakkı olduğunu vurguladı. Geride kalan beş yıllık dönemde bir kez bile resmi müzakere olmadığının altını çizen Çeler, “Masadan kaçtık. Bize masada konuşacak aklı başında biri lazım. Bizim TDP olarak kararımız net oldu. Parti değil, önemli olan onurlu yaşayabilmektir. Bu uğurda fedakârlık yaptık. Bu birlikteliği devam ettireceğiz. Sizden tek ricamız, kendinizden çok geleceğinizi ve evlatlarınızı düşünmenizdir” diye konuştu.

Öztörel: Ülkeye dair gailesi olanlarla yürüyoruz
CTP İskele Örgüt Başkanı Hüseyin Öztörel Dipkarpaz’da yaptığı konuşmada, geceye katılan herkese teşekkür etti. “Ülkemize dair gailesi olan ve emek vermek isteyen kişilerle birlikteyiz” diyen Öztörel, mücadeleye devam edeceklerini vurguladı. Öztörel, “Bu ülkede bir şeylerin yanlış olduğunu, sorumluluk almamız gerektiğini söyleyen kişilerle birlikteyiz” dedi.