Demokrat Parti Genel Sekreteri ve Milletvekili Serhat Akpınar, KKTC’nin kuruluş yıl dönümünde Güney Kıbrıs’taki bazı fanatik gençlerin Lokmacı Sınır Kapısı’na yürüyerek KKTC bayrağı yakmasını sert bir dille eleştirdi. Akpınar, bu olayın “Türkiye – Türk askeri dışarı” sloganlarıyla birlikte, yıllardır sürdürülen nefret siyasetinin halen canlı olduğunu gösterdiğini ifade etti.
Rum tarafının Kıbrıs Türklerini adada azınlık durumuna düşürme çabasının 1963–1974 yılları arasındaki belgelenmiş etnik temizlik girişimleriyle ortada olduğunu kaydeden Akpınar, bugün yaşanan nefretin Rum eğitim müfredatındaki Türkiye ve Kıbrıs Türkü düşmanlığından beslendiğini belirtti.
Akpınar, “Bugün bayrak yakan gençler, yarın çok daha vahim eylemlere yönlendirilebilecek bir zihniyetle yetiştirilmektedir” diyerek Milli Eğitim Bakanlığına çağrıda bulundu. Kıbrıs Türk halkına yönelik saldırıların, zorunlu göçlerin ve katliamların milli müfredata eksiksiz biçimde yeniden dahil edilmesinin zorunlu olduğunu vurguladı.
Rum propagandasının etkisiyle kendi halkının yaşadığı acıları dahi sorgulayan nesiller yetişme riskine dikkat çeken Akpınar, buna izin verilemeyeceğini söyledi. Güney Kıbrıs yönetimine de çağrı yapan Akpınar, çocuklara nefret aşılanarak barışçı bir gelecek kurulamayacağını, düşmanlık politikalarının yalnızca bölünmeyi derinleştirdiğini ifade etti.
Akpınar, adada iki ayrı halk ve iki ayrı demokrasi olduğunu belirterek, gerçek barışın ancak tarafların egemenliğine saygı, işbirliği ve karşılıklı saygıyla mümkün olacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın garantör Türkiye’nin desteğiyle ortaya koyduğu müzakere zeminini güçlü şekilde desteklediklerini ifade eden Akpınar, çözümün ucu açık bir süreç değil, zamanı tanımlı ve iki tarafın iradesine dayalı bir müzakere çerçevesiyle sağlanabileceğini belirtti.
Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve garantör ülkelerin de Rum tarafının haksız taleplerinden yorulduğunu söyleyen Akpınar, Kıbrıs Türk halkının kaderini ve cumhuriyetini Güney Kıbrıs’ın insafına bırakmayacağını dile getirdi.
Demokrat Parti olarak Kıbrıs Türk halkının onuru, egemenliği ve güvenliği için mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.


