Bakanlık açıklamasında, “Ramform Hyperion” adlı Norveç bayraklı geminin, Kıbrıs adasının güneyindeki ve Kıbrıs Türk halkının da eşit hak sahibi olduğu kıta sahanlığında ve ayrıca, bu kıta sahanlığında yeralan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO) tahsis ettiği hidrokarbon ruhsat sahalarında izinsiz faaliyetlerde bulunduğu tespit edilmiştir” denildi.

Tatar: Kıbrıs’ta çözüm için yeni bir yaklaşımın zamanı geldi
Tatar: Kıbrıs’ta çözüm için yeni bir yaklaşımın zamanı geldi
İçeriği Görüntüle

Açıklamada, “Söz konusu geminin KKTC’nin onayı olmaksızın icra ettiği faaliyetleri ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin anılan faaliyetlere dair yayınladığı NAVTEX mesajlarını protesto ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.

Dışişleri’nden yapılan açıklamanın devamında ise şunları kaydedildi:

“Geminin bir an önce bu izinsiz faaliyetine son vermesini ve kıta sahanlığını terk etmesini talep ediyoruz. Bu vesileyle yabancı bayraklı gemilerin KKTC deniz yetki alanlarında yürüteceği faaliyetler için KKTC’nin onayını alması gerektiğini hatırlatıyoruz.

Kıbrıs adasının eşit sahibi olan Kıbrıs Türk halkının Ada’nın etrafındaki suların da eşit sahibi olduğu bir gerçektir. Dolayısıyla, Kıbrıs Türk halkı Ada ve etrafı ile ilgili atılacak tüm adımlarda eşit söz ve hak sahibidir. Yalnızca Kıbrıs Rum halkını temsil etmekte olan Rum Yönetiminin Kıbrıs Türk halkı adına Ada’nın etrafında tek yanlı tasarrufta bulunma yetkisi yoktur.

Bugüne kadar yaptığımız tüm yapıcı önerilere rağmen, tek taraflı faaliyetleriyle Kıbrıs Türk halkının Ada ve etrafıyla ilgili eşit haklarını ihlal girişimlerini sürdüren Rum Yönetimi, Ada’da ve Doğu Akdeniz bölgesinde işbirliği yerine gerginliği tırmandırmayı tercih ettiğini bir kez daha göstermiştir.”