CTP Lefke Milletvekili Salahi Şahiner, Dışişleri Bakanlığı’nın dünyada birçok noktada temsilciliği bulunduğunu ve bunların ülke ekonomisine de katkısının olması gerektiğini belirterek, üreticilerin pazarlara ulaşmasında destek olması gerektiğine değindi.

Şahiner, gerekirse dış temsilciliklerde ticaret konusunda uzmanların da yer verilebileceğini ve böylece yerli üretimin önünün de açılabileceğini söyledi. Şahiner, temsilciliklerin eğitim alanında da destek sağlayabileceğine işaret etti.

Sahte diploma konusunun ülkeyi dünyaya “rezil” ettiğini, o yüzden eğitim konularında Dışişleri Bakanlığı temsilciliklerinin doğru şekilde bilgilendirmeler yapmasının görev ve sorumlulukları arasında olduğunu kaydeden Şahiner, aynı şekilde turizm alanında da hizmet verebilecek temsilciliklere aktarılan kaynakların doğru kullanılmasının önemine dikkati çekti.

-Şahali

CTP Gazimağusa Milletvekili Erkut Şahali de, Dışişleri Bakanlığına, Kıbrıs sorununa yönelik hazırlanan ve milletvekillerine dağıtılan raporda "federasyon bitti" gibi ifadelerle Cumhurbaşkanının politikalarına ters düşüldüğüne değinerek, eleştirilerde bulundu.

Şahali, Kıbrıs sorunun çözümüne yönelik ihtiyaç ve arzulanan politikanın halk tarafından 19 Ekim’de çok net şekilde ortaya konduğunu belirterek, Cumhurbaşkanının aldığı siyasi destek ve halk desteğinin devlet politikası olduğunu kaydetti.

Devlet politikasına halkın belirlediğine işaret eden Şahali, devletin, halkına rağmen siyaset yapamayacağını, o yüzden Meclisi oluşturan iradenin de sorgulandığını anlattı.

Şahali, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, halkın iradesine rağmen adım atılamayacağını belirterek, halk iradesine rağmen hareket edilecekse, hükümetin gitmesi gerektiğini söyledi.

İki halkın rahatlığı amacıyla iki liderin sorunlara çözümler aradığını ve çözüm bulmak için çalıştığını belirten Şahali, örnek olarak araçlara seyahat belgesi çıkarılmasına Metehan'dan ayrı olarak iki yerde daha olanak sağlanmasını gösterdi.

Şahali, Kıbrıs Türk halkının hapsolmaya değil, dünya ile buluşmaya ihtiyacı olduğunu belirterek, Kıbrıs Türk halkının dünyaya açılma iradesini, Cumhurbaşkanlığı seçiminde gösterdiğini kaydetti. Şahali, bunun da Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte ama Kıbrıs Türk halkının iradesi çerçevesinde olmasının önem taşıdığını kaydetti.

Federal çözüm hedefinin, Kıbrıs Türk tarafının işaret ettiği rotada ilerlediğini belirten Şahali, Crans Montana'da duran sürece başka bir rotaya devam edilmek istendiğini ve iki devletli çözüm dendiğini ancak sadece Türk Devletleri Teşkilatı'nda “gözlemci üyelik” adımı atılabildiğini söyledi. Şahali, Kıbrıs Türk halkının sadece belli bir kesimle değil, dünyayla bütünleşmesi gerektiğini belirtti.

Şahali, Cumhurbaşkanı ile birlikte çalışması gereken Dışişleri Bakanlığı'nın, Cumhurbaşkanı yokmuş gibi veya Kıbrıs Türk halkının iradesi yokmuş gibi davranamayacağını söyledi.

Federasyon karşıtı söylemlerin halk arasında kamplaşmaya sebep olduğunu ancak bugün bunun geride kaldığını ve artık Kıbrıs Türk halkının dört duvar içinde kalmak istemediğini ortaya koyduğunu belirten Şahali, Dışişleri Bakanlığının da halkın vizyonunu dikkate alarak, hareket etmesi gerektiğini kaydetti. Şahali, toplumsal huzurun daha fazla bozulması ve Kıbrıs Türk halkının da daha fazla hırpalanmaması gerektiğini belirtti.

-Ertuğruloğlu

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, bütçe görüşmesinde yaptığı konuşmada, yıllardır söylenenleri yeniden duyduklarını ve kendilerinin de söylediklerini yineleyeceklerini çünkü bazılarının duymaktan usanmadığını söyledi.

CTP Lefke Milletvekili Salahi Şahiner’e teşekkür eden ve önerilerini iyi niyetle ortaya koyduğuna inanç belirten Ertuğruloğlu, diğer vekillerin ise Kıbrıs konusunda yıllardır yanlış bir şekilde sürdürülen politikayı savunmaya ve aynı düşüncelerle aynı politikayı ortaya koymaya devam ederek KKTC’nin varlığını eleştiren politikaların sürdürdüğünü kaydetti.

Cumhurbaşkanı seçiminde önceliğin federasyon veya iki devlete dayalı dış politika olmadığını ve bunun herkes tarafından bilindiğini söyleyen Ertuğruloğlu, Cumhurbaşkanının da seçimden sonra yaptığı konuşmada tüm kesimlere teşekkür ettiğini ifade etti.

Ertuğruloğlu, Dışişleri Bakanlığında “halka rağmen politika” yürütülmediğine işaret ederek Kıbrıs Türk halkının yüzde 70-80’inin iki egemen devlet politikasına inanan bir halk olduğunu söyledi.

Tahsin Ertuğruloğlu, Cumhurbaşkanının, Avrupa Birliği temsilcisi ile görüşmesine yönelik eleştirilerini yineleyerek, AB'nin tarafsız olmadığını, tam tersine Rum yanlısı olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanının Kıbrıs politikasının ne olduğunu sorduğunu ancak net bir cevap alamadığını belirterek, bu politikanın “saklanıldığını” söyleyen Ertuğruloğlu, milletvekillerine Güney Kıbrıs'taki gelişmeleri izleyip izlemediğini, askeri ve diğer politikalarını farkında olup olmadıklarını sordu.

Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, tüm Kıbrıs'ı bağlayan konularda anlaşmalar yapan Rum liderin Türk tarafı ile temas kurup kurmadığını sordu. Tahsin Ertuğruloğlu, Türk tarafı ile “kedi fare” oyunu oynayan Rum tarafının kendini devlet, Kıbrıs Türklerini de azınlık görüldüğünü söyledi.

Ertuğruloğlu, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin siyasi eşitliğe dayanan ortaklık devleti devleti olduğunu ancak bugün bu cumhuriyetin bir Rum devleti olduğunu belirtti. Ertuğruloğlu, “Birlikte hangi hedef için mücadele edeceğiz? Federasyon için mi? Rum’un sizinle federasyon yapma niyeti yoktur, herhangi bir paylaşıma da ihtiyacı yoktur" ifadelerini kullandı.

Erhürman: Halk dansları aracılığıyla Kıbrıs kültürü ve ülke tanıtımına katkı yapılıyor
Erhürman: Halk dansları aracılığıyla Kıbrıs kültürü ve ülke tanıtımına katkı yapılıyor
İçeriği Görüntüle

Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, Cumhurbaşkanına yönelik eleştirel sözlerinin eleştirilmesine değinerek, bu tür eleştirilerin eski Cumhurbaşkanlarına da yöneltildiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanının kendisine yönelik bir daveti olmadığını ve bu durumu 4. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile de yaşadığını kaydeden Ertuğruloğlu, Dışişleri Bakanı ve Türkiye ile temas kurmayan Cumhurbaşkanını eleştirmeye devam edeceğini söyledi. Ertuğruloğlu, “Bu ülke Cumhurbaşkanının babasının çiftliği değildir. Kimsenin babasının çiftliği değildir. Bu ülke Kıbrıs Türk halkının milli mücadelesinin, ulusal varoluşunun ve egemenliğinin devletidir” dedi.

Eşit devlet politikasının ne zaman gündeme geldiğinin unutulduğunu ifade eden Ertuğruloğlu, Cumhurbaşkanı andını okuyarak, Cumhurbaşkanına yönelik eleştirilerini sürdürdü. CTP milletvekillerine de Kıbrıs sorunu hakkında yeterli bilgileri olmadığı eleştirisinde bulunan Ertuğruloğlu, burada statü sorunu olduğunu ve Rum’un devlet statüsüyle Kıbrıs Türk halkını yalnızlığa itmeye çalıştığını belirtti.

AB'nin Türkiye ile ilişkisinin günün koşullarına göre değişmesi durumunda nasıl bir politika izleneceğinin sorulması üzerine, Türkiye’nin AB üyesi olması durumunda AB’ye karşı tutumlarının değişebileceğini ifade eden Ertuğruloğlu, eğitim, turizm ve siyasi anlamda her yerde Rum’un engeliyle karşılaşan Kıbrıs Türk halkına yönelik AB’nin haksız politikalarını kabul edemeyeceklerini söyledi.

Ertuğruloğlu, bu engellemelerin “KKTC var” diye değil, Rum’un baskısı yüzünden yaşandığını belirterek, güven artırıcı önlemlerin Kıbrıs sorununu çözemeyeceğini çünkü bunların Rum’un politikası olduğuna dikkati çekti.

Kıbrıs Türk halkının hayata geçmeyecek ya da Rum tarafının statüsünü yükseltecek adımlarla zaman kaybedildiğini ifade eden Ertuğruloğlu, “Egemenliğin ne kadar vazgeçilmez olduğunu vurgulamaktır görevimiz. Dünya dili egemenliktir. Egemenseniz konuşursunuz. Egemen değilseniz başkası sizin adınıza konuşur” dedi.

Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, Kıbrıs Türk halkının egemen bir halk olduğunu ve ortaklık cumhuriyetinde de bunun böyle olduğunu belirterek, ortaklığın bozulması durumunda ise egemen halkların ortaklıktan ayrılabileceğini ancak Rumların Kıbrıs Cumhuriyeti olarak kabul edilmesinin yanlış olduğunu söyledi.

Ertuğruloğlu, Kıbrıs sorununu yaratan ve devam ettiren BM Güvenlik Konseyi ve İngiltere olduğunu belirterek, bu adada iki devlet olduğunu vurguladı.

Tahsin Ertuğruloğlu, federasyon tezinin Türk tezi olduğunu ancak Rum tarafının Kıbrıs Cumhuriyeti olduğu için yıllarca kendileriyle BM’de dalga geçtiğini ifade ederek, iki egemen eşit devlet politikasından geri adımın söz konusu olmadığını kaydetti.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin KKTC’ye yönelik sözlerinin hatırlatılması üzerine, KKTC’nin Türkiye’ye ilhak edilmesine taraf olmadığını ve Türkiye’nin de böyle bir isteği olmadığını kaydeden Ertuğruloğlu, Kıbrıs Türk halkının ne Rum boyunduruğu, ne de ilhak istediğini ancak üçüncü seçenek yoksa, "Rumu mu, yoksa Türkiye'yi mi tercih edersiniz?" sorusunu sordu.

Cumhurbaşkanını eleştirmeye devam edeceğini ve görevini kötü kullandığı eleştirilerini kabul etmeyeceğini çünkü görevini kötü kullananın kendisi olmadığını belirten Ertuğruloğlu, Anayasa'nın her şeyin üzerinde olduğunu ancak Cumhurbaşkanlarının göreve gelince Kıbrıs konusunda tüm görev kendilerindeymiş gibi davranmasını anlayamadığını kaydetti.

Cumhurbaşkanlığının, Dışişleri Bakanlığı yokmuş gibi davrandığı eleştirisini yineleyen Ertuğruloğlu, Cumhurbaşkanının eleştirilebileceğini belirtti.

Cumhurbaşkanının parti başkanlarıyla görüşebileceğini ancak yanlarında dış politikadan yetkililerin de yer alması gerektiğini belirterek, böyle bir davet alınmadığını ifade eden Ertuğruloğlu, Kıbrıs konusundaki farklı söylemlerin Rumları sevindirdiğine işaret etti.

Ertuğruloğlu'nun konuşmasının ardından Dışişleri Bakanlığı'nın 1 milyar 663 milyon 958 bin TL'lik bütçesi oylandı ve oy çokluğuyla kabul edildi.

-TAK Bütçesi

Genel kurul daha sonra 213 milyon 522 bin TL’lik Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) bütçesini ele almaya başladı.

Komite başkanının tasarıya ilişkin raporu sunmasının ardından konuşma talebi olmadığından bütçe onaya sunuldu. TAK bütçesi, yapılan oylamada 26 kabul, 4 ret oyu alıp, oy çokluğuyla kabul edildi.

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu daha sonra Ekonomi ve Enerji Bakanlığı bütçesi ele alınmaya başlandı.