Üstel'in açıklaması şu şekilde:
Son günlerde, ülkedeki siyasi istikrarı bozmaya ve hükümetin proje üretme motivasyonunu aşağıya çekmeye yönelik bilindik senaryoların yeniden ortaya atıldığını görmeye başladık.
Değerli kardeşlerim;
Hükümeti kurduğumuz günden bugüne, yıllardır başlatılamamış ya da başlatılıp tamamlanamamış projeleri hayata geçiren hükümetimiz, ortaya koyduğu dört yıllık icraat hedefleri doğrultusunda yoluna kararlılıkla devam etmektedir.
Ulaştırmadan sağlığa, ekonomiden ticarete, tarımdan turizme, dijitalleşmeden iletişim altyapılarına varıncaya kadar pek çok alanda ilklere imza atmaya devam ediyoruz.
Yerel yönetimler reformu gibi tüm belediyelerimizi ayağa kaldıran ve yıllarca yapılamamış önemli düzenlemeleri hayata geçirmeyi sürdürüyoruz.
Sosyal konut projelerimiz, yeni hastane yatırımlarımız, ulaştırma ve altyapı projelerimiz ile teknolojik dönüşüm adımlarımız tüm hızıyla sürüyor.
Özellikle pek çok hastane ve yol projesinde artık sona gelmiş durumdayız.
Kıbrıs Türk halkı net bir şekilde görmektedir ki iktidarımız, son yıllarda kurulan hükümetler arasında en fazla icraata imza atan, en çok projeyi ve reformu hayata geçiren, en kalıcı eserlere imza atan hükümettir.
Görev süremizin dolmasına bir yıldan fazla zaman var.
Biz seçim hükümeti değil; icraat hükümetiyiz, istikrar hükümetiyiz.
Bu ülkenin ihtiyaç duyduğu yatırımları yapabilecek kaynakları bulan, taksitli maaş dönemini halka yaşatmayan, vatandaşına hak ettiği maaşı ve desteği zamanında ödeyen; maaşları tarihteki en yüksek döviz karşılığına ulaştıran bir hükümetiz.
Daha bitireceğimiz çok proje, gerçekleştireceğimiz çok hedef var. O yüzden kısır “erken seçim” tartışmalarına girmiyoruz.
UBP, bu ülkenin en çok seçim kazanan, en fazla iktidara ulaşan partisidir. UBP, tüm örgütleriyle her zaman ve her seçime hazırdır. Ancak bugün gündemimiz seçim değil; iştir, icraattır, projelerdir, reformlardır.
Ulusal Birlik Partisi olarak bugüne kadar tüm önemli kararlarımızı hükümet ortaklarımızla istişare içinde aldık.
Yasal süre dolduğunda veya ihtiyaç duyulması durumunda bu ülkede seçime gitme kararını verecek olan da yine biz olacağız.
Söyleyeceğimiz bir söz, vereceğimiz bir mesaj olduğunda; bunu ortaklarımıza medya üzerinden değil, ortak akıl, istişare ve devlet terbiyesi çerçevesinde veririz.
Şu anda gündemimiz, halkın hayatına dokunacak ve tamamlanmasına çok az zaman kalan projeleri bitirmektir.
Diğer yandan halkımızın gerçekleşen seçimlerde ortaya koyduğu şikayetleri de ciddiyetle değerlendiriyoruz.
Biz, yüzünü halka dönen, gücünü halktan alan bir partiyiz.
O yüzden halkımızın verdiği her mesaj bizim için önemlidir.
Bu noktada, halkın beklentilerine cevap verme konusunda da son derece önemli adımları atmaya başlıyoruz.