İnsanların kaç duyusu var? Bu direkt olarak cevaplanması gereken bir soru gibi duyuyor. Büyürken çoğumuz beş duyuyu öğreniyoruz: görme, koklama, duyma, tatma ve dokunma.

Ancak, yeni tespit, uzmanlara göre ders kitaplarını yeniden yazabilir.

Scripps Research’ten bilim insanları insan bedeninde ‘duyu’ olarak adlandırılabilecek ve ‘interosepsiyon’ dedikleri ‘gizli bir altıncı duyu’ya sahip olduğunu söyledi.

‘Duyu’ ya da ‘his’, sinir sistemimizin vücuda giren ve çıkan fiziksel sinyalleri daimi olarak yorumlayarak hayati fonksiyonların düzgün şekilde işlemesini sağlayan ve ‘yeterince araştırılmamış bir sürec’ olarak tanımlanıyor.

Araştırmacılara göre bu süreç, beynin ne zaman nefes alması gerektiğini, tansiyonun düştüğünü ya da bir enfeksiyonla savaş halinde olduğunu nasıl bildiğini açıklıyor.

Picasso’nun tablosu Madrid’den Granada’ya giderken kayboldu
Picasso’nun tablosu Madrid’den Granada’ya giderken kayboldu
İçeriği Görüntüle

Şimdi araştırma ekibi, bu gizemli duyguyu tamamen çözmek amacıyla yeni bir çalışmaya başlıyor.

Çalışmanın bir bölümünü yürütecek olan Profesör Xin Jin, “İntersepsiyon, sağlığın neredeyse her yönü için temel bir faktör, ancak sinirbilimin hala büyük ölçüde keşfedilmemiş bir sınırını temsil ediyor” dedi.

Diğer duyulardan farkı ne?

İnterosepsiyon kavramı ilk kez 20’inci yüzyılın başlarında İngiliz sinirbilimci Charles Sherrington tarafından ortaya atılmıştı.

Ancak yaklaşık 10 yıl öncesine kadar araştırmacılar bu konuya fazla ilgi göstermedi.

Beş klasik duyu dış dünyaya yöneliktir ve özel duyu organlarına dayanır.

Buna karşılık, interosepsiyon vücudun derinliklerinde yer alan sinirsel yollarağı aracılığıyla işler.

Bu nedenle araştırmacılar, ona 'gizli altıncı his' adını verdi.

Herhangi bir anda nasıl hissettiğimizi yorumlamak için yaşamsal öneme sahip olmasına rağmen, interosepsiyon şimdiye dek büyük ölçüde göz ardı edildi.

Araştırmacılar yaptıkları açıklamada, “İç organlardan gelen sinyaller geniş bir alana yayılır, sıklıkla birbirine karışır ve izole edilip ölçülmeleri zordur” dedi.

Hastalıklara yeni bakış

Bilim insanlarına göre interosepsiyonu çözmek yalnızca ders kitaplarını yeniden yazmakla kalmayacak, hastalıkların tedavisi için de önemli sonuçlar doğurabilir.

Daha önceki araştırmalar, sinir yollarındaki sorunların otoimmün hastalıklar, kronik ağrı ve yüksek tansiyon gibi çok sayıda rahatsızlıkla bağlantılı olduğunu göstermişti.

Genel olarak araştırmacılar, hazırlayacakları haritanın iç organlarla sinir sistemi arasındaki uyumun nasıl sürdürüldüğüne dair temel soruları yanıtlayacağını umuyor.

Profesör Jin, “Bu sistemin ilk atlasını oluşturarak beynin vücudu nasıl dengede tuttuğunu, bu dengenin hastalık durumunda nasıl bozulduğunu ve yeniden nasıl kurulabileceğini daha iyi anlamayı hedefliyoruz” diyor.