Serhat Akpınar, “Demokrat Parti Merkez Yönetim Kurulu olarak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yargılama süreçlerinde rutin hale getirilen ve geçtiğimiz günlerde kamu vicdanında derin tartışmalara yol açan kelepçe uygulaması hakkında ciddi hukuki kaygılarımızı kamuoyuyla paylaşmayı bir zorunluluk olarak görmekteyiz” ifadelerini kullandı.
KKTC Anayasası’nın ilgili maddelerine dikkat çeken Akpınar, açıklamasının devamında ise şunları kaydetti:
“KKTC Anayasası’nın;
- Madde 10: “Herkes yasa önünde eşittir” hükmü,
- Madde 14: “İşkence, zalimane, insanlık dışı veya onur kırıcı ceza ve muamele yapılamaz” yasağı,
- Madde 18: Masumiyet karinesi,
Açıkça göstermektedir ki, kişi özgürlüğünü sınırlayan ve insan onurunu zedeleyen her türlü uygulama yalnızca ölçülülük ilkesi çerçevesinde ve sıkı gereklilik koşullarına bağlı olarak hayata geçirilebilir.”
“Evrensel hukuk normlarıyla uyumlu olmak zorunda”
KKTC’deki yargı uygulamalarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni (AİHS) esas alan evrensel hukuk normları ile uyumlu olmak zorunda olduğunu da belirten Akpınar, şöyle devam etti:
“-AİHS Madde 3: İşkence ve insanlık dışı muamele yasağı,
-AİHS Madde 5: Kişi özgürlüğü ve güvenliği,
-AİHS Madde 6: Adil yargılanma hakkı,
Birlikte değerlendirildiğinde, kelepçe takılması gibi özgürlüğü sınırlayan tedbirler yalnızca kaçma, saldırganlık veya kamu güvenliğini tehdit eden hallerde meşru kabul edilmektedir.”
“Hukuk camiasının ve toplumun güvenini sarsmaktadır”
DP Genel Sekreteri Akpınar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına da dikkat çekti, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, birçok kararında (örneğin Witold Litwa v. Poland, Raninen v. Finland, Svinarenko and Slyadnev v. Russia) kelepçe uygulamasının ölçüsüz kullanımını, insan onurunu zedeleyen muamele kapsamında değerlendirmiştir. Hukuken en ağır suçlarla dahi itham edilmeyen bireylerin, kamuoyu önünde sanki azılı suçlular ya da örgütlü suç mensuplarıymış gibi kelepçelenerek teşhir edilmesi hem masumiyet karinesini ihlal etmekte, hem de hukuk camiasının ve toplumun güvenini sarsmaktadır” dedi.
Meclis ve yürütmeye açık çağrı
“Bu tür uygulamalar, KKTC’nin demokratik hukuk devleti kimliğini zedelediği gibi, uluslararası alanda da itibar kaybına yol açmaktadır” açıklamasını yapan Akpınar, Meclis ve yürütmeye açık çağrı yaptı:
“1. Cumhuriyet Meclisi, yeni yasama yılının ilk gününde “kelepçe uygulamasının ölçülülük ve zorunluluk ilkeleri çerçevesinde sınırlandırılması” yönünde yasal düzenleme yapmalıdır.
2. Yürütme organı ve ilgili bakanlıklar, bu düzenleme hayata geçirilene kadar uygulamanın ivedilikle askıya alınması için gerekli idari talimatları vermelidir.
3. Yargı mercileri, bireysel inisiyatiflerle keyfi uygulamalara mahal vermemeli, evrensel insan hakları standartlarını içtihatlarına esas almalıdır.”
“DP, insan onurunu korumayan hiçbir uygulamaya sessiz kalmayacak”
Akpınar, “Sayın Avukat Murat Metin Hakkı gibi KKTC’nin yetiştirdiği, uluslararası alanda hukuk eğitimi almış ve ülkemizi temsil etme kapasitesine sahip istisnai bireylerin bu tür uygulamalara maruz bırakılması, sadece bireysel bir hak ihlali değil, aynı zamanda toplumun ortak değerlerine yönelmiş ağır bir saldırıdır. Demokrat Parti, insan onurunu korumayan hiçbir uygulamaya sessiz kalmayacak, hukuk devletinin evrensel ilkelerini savunmaya devam edecektir” ifadelerini kullandı.