KKTC

Akansoy: CTP Türkiye düşmanı değil

CTP Başkan Adayı ve Milletvekili Asım Akansoy, KIBRIS Tv canlı yayınında Kıbrıs meselesi ve iç sorunlar yanında vizyonu açısından da önemli açıklamalarda bulundu

CTP Başkan Adayı ve Milletvekili Asım Akansoy, KIBRIS Tv canlı yayınında Kıbrıs meselesi ve iç sorunlar yanında vizyonu açısından da önemli açıklamalarda bulundu

“Türkiye’den destek almak zorundayız”.. Akansoy, CTP’nin Türkiye karşıtı olmadığını vurgulayarak, “Türkiye ile ilişkilerimiz olmasın, protokol imzalanmasın gibi bir şey olamaz. Eğer modern, çağdaş ve hukukun üstünlüğüne dayalı bir devlet yapısı hedefliyorsak, Türkiye’den destek almak zorundayız” dedi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili ve Genel Başkan adayı Asım Akansoy, KIBRIS TV’de Hasan Hastürer’in programında gündeme ilişkin kapsamlı açıklamalarda bulundu. Akansoy, Kıbrıs sorunu, iki devletlilik ve federasyon tartışmaları, Türkiye ile ilişkiler ve Güney Kıbrıs’taki siyasi aktörlerle temaslar konusunda net mesajlar verdi.

Geçtiğimiz günlerde milliyetçi görüşlere sahip bir grup ile Kıbrıs meselesini masaya yatırdıklarını anlatan Akansoy, karşı tarafın birçok konuda gözlerinin açıldığını belirtti. Akansoy, “Biz bu bilgileri Güney’deki siyasi partilerle temas ederek edindik ve her görüşmede Kıbrıslı Türklerin hak ve çıkarlarını savunduk. Biz yıllarca ‘Akelci’ diye manşetlere taşındık, bu büyük bir hataydı” dedi.

Seçim dönemleri dışında yaratılan dışlama ve ötekileştirme çabalarına dikkat çeken Akansoy, CTP’nin çizgisinin ve kimliğinin net olduğunu vurgulayarak, “Nasıl ki AK Parti, CHP veya diğer partilerle görüşüyorsak, aynı özgüvenle DİSİ ve AKEL ile de görüşüyoruz” ifadelerini kullandı. Akansoy, Güney’deki siyasi partilerin CTP’nin duruşunu iyi bildiğini belirtti.

“Çözüm için iki taraf da cesur olmalı”

Partisinin sol değerlere bağlı, çağdaş ve Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarını korumayı önceleyen bir siyasi yapıda olduğunu belirten Akansoy, Türkiye ile iyi ilişkilerin önemine de vurgu yaptı. 2004 Annan Planı referandumu ve 2017 Crans-Montana sürecinin Kıbrıs Rum tarafındaki retçi tavrı ortaya koyduğunu ifade eden Akansoy, “Evet barış istiyoruz, evet federal çözüm en olası çözümdür; ancak bunun için hem kuzeyde hem güneyde cesur adımlar atılmalı” dedi.

Akansoy, Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın açıkladığı dört maddelik vizyonun BM’nin öngördüğü açılımları içerdiğini ve sürecin tıkanmaması için bu yaklaşımın benimsendiğini aktardı.

“Güney’deki müfredatın aşırı milliyetçi tonu ilişkileri zehirliyor”

Kıbrıs Rum toplumunun beklentilerini ve kaygılarını anlamanın zorunlu olduğunu söyleyen Akansoy, barış için empati şartını şu sözleriyle vurguladı:

“Rumların korkuları nedir, endişeleri nedir, bize bakış açıları nedir, neyi değiştirmemiz gerekir, bunu çok iyi bilmeliyiz. Kıbrıs Türk siyasetçisi eğer barış istiyorsa empati kurmak zorundadır.”

Eğitim alanındaki milliyetçi unsurların kaldırılmasının kritik önemde olduğunu vurgulayan Akansoy, Güney’deki müfredatın aşırı milliyetçi tonunun ilişkileri zehirlediğini belirtti:

“Bu konuda en büyük kavgayı biz veriyoruz. AKEL’i de eleştiriyoruz, DİSİ’yi de… Çünkü o çocuklar zehirlendikçe ilişkilerin düzelmesi mümkün değildir.”

“Gerçekçi siyaset yapmazsak sorun çözülmez”

Kıbrıs sorununun, kuzey ve güneyin sosyal ve ekonomik yapısının doğru analiz edilmesine bağlı olduğunu söyleyen Akansoy, tek taraflı söylemlerin çözüm üretmeyeceğini vurguladı:

“Eğer Kıbrıs Rum toplumunun sosyal yapısını, ekonomik pozisyonunu bilmezseniz sorun çözülmez. Sağ kesimin söylediği gibi meseleyi sadece ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ni işgal ettiler’ noktasına indirgerseniz çözüm olmaz. Ne istediğimizi bilerek hareket etmek zorundayız.”

“Türkiye’den destek almak zorundayız”

Bakanlık döneminde Ankara’ya yaptığı ziyaretleri hatırlatan Akansoy, iki günde dört bakanlıkla yoğun temaslarda bulunduğunu anlattı. Çalışma hayatı ve iş sağlığı–güvenliği alanlarındaki eksikliklerin giderilmesi için Türkiye ile ikili anlaşmaların önemine değindi:

“Bakanlık olarak yetersizliklerimizi gidermek için teknik desteğe ihtiyacımız vardı. Türkiye’deki muhataplarımızla oturduk ve ‘bu alanlarda ikili bir anlaşma yapalım’ dedik. Bu çok önemliydi; ihtiyaçlarımız üzerinden, önceliklerimize göre şekillenecek bir anlaşmaydı.”

CTP’nin Türkiye karşıtı olmadığını belirten Akansoy, “Türkiye ile ilişkilerimiz olmasın, protokol imzalanmasın gibi bir şey olamaz. Eğer modern, çağdaş ve hukukun üstünlüğüne dayalı bir devlet yapısı hedefliyorsak, Türkiye’den destek almak zorundayız” dedi.

“Doğrudan temas şarttır”

Akansoy, Ankara’daki üst düzey siyasetçiler ve bürokratlarla doğrudan temasın önemini vurguladı:

“Aracılarla yapılan konuşmalar farklı aktarılıyor, ilişkileri zedeliyor ve gereksiz gerilimlere yol açıyor. Özgüvenimiz yüksek olacak ve derdimizi doğrudan anlatacağız. Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarıyla Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu yönde yeni bir kapı açacağını düşünüyorum.”

Parti içi yapı ve örgütlenme

CTP Başkan Adayı, partinin örgütsel yapısının 2025 ihtiyaçlarına yanıt vermediğini belirterek, kapsamlı bir çalıştay yapılması gerektiğini söyledi:

“Ne durumdayız? Çalışabiliyor muyuz? Tabanın görüşlerini yeterince alabiliyor muyuz, yoksa kararlar sadece yukarıdaki sınırlı kadro tarafından mı veriliyor? Önce bunları ortaya koymamız gerekir.”

CTP’nin eğitimli ve donanımlı genç kadrolara sahip olduğunu aktaran Akansoy, ortak söylem oluşturma sıkıntısını gidermek için siyasi kurultay çağrısında bulundu:

“Dünyadaki sol partiler düzenli olarak bir araya gelerek güncel konuları tartışır ve yol haritalarını oluşturur. Bizim de aynı disiplinle çalışmamız şarttır.”

Köy ziyaretleri ve toplumsal diyalog

Akansoy, CTP’nin köylerdeki itibarına dikkat çekti:

“CTP’nin köylerde çok ciddi bir itibarı ve kabulü var. Sohbetler o kadar samimi ve verimli ki hem deneyim paylaşıyoruz hem de onlardan öğreniyoruz. Siyaset benim için sadece bir köy kahvesinde propaganda yapmak değildir.”

Sürekli ziyaret ettiği Akova’daki Şerif Ali amca gibi deneyimli isimlerle yapılan sohbetlerin partiye yol gösterici olduğunu belirten Akansoy, CTP’nin toplumla diyalog kuran bir parti olacağını vurguladı:

“CTP, toplumla konuşan, toplumu anlamaya çalışan ve dinleyen bir parti olacak. Bu bizim en önemli önceliklerimizden biridir.”

“Hedef tek başına iktidarlık”

CTP Başkan Adayı, partinin kapılarını herkese açacağını, dar alan paslaşmalarına ihtiyaç olmadığını belirtti:

“Kapılarımızı açacağız, daha çok insana ulaşacağız ve durum daha da iyi olabilir. Hedeflerimizi planlayarak adım adım gerçekleştireceğiz.”

Adalet anlayışını da açıklayan Akansoy, “Adalet, eşitlik, haksızlığa uğramama ve herkesin değer bulması demektir” ifadelerini kullandı.

Kişisel yaşamına dair de konuşan Akansoy, çocuklarla zaman geçirmenin kendisine en büyük keyfi verdiğini ve siyaseti sadece görev olarak gördüğünü söyledi:

“Bakan olmadan beş dakika önce çağrıldım ve ‘bakan oluyorsun’ dediler. Ne biriyle konuştum, ne bilgim vardı, ne de öngörüm… Hâlâ aynı şekilde siyaset yapıyorum. Benim için siyaset bir görev alanıdır.”

Son olarak partiyi tek başına iktidara taşıma hedefini vurgulayan Akansoy, “Cumhuriyetçi Türk Partisi’ni tek başına iktidara taşımamız lazım. Hedef büyüktür. Hem bizim hem toplumumuzun buna ihtiyacı var” dedi.

KAYNAK: KIBRIS GAZETESİ